Türkiye’nin birçok kentinde hava sıcaklıkları 40 derecenin üzerine çıkarken, yüksek sıcaklıklar tüm vatandaşların yaşam koşullarını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Benzer sıcak hava koşullarının etkili olduğu Yunanistan'da, açık alanda ve bedensel güç gerektiren işlerde çalışan işçilerin çalıştırılması yasaklanırken, Türkiye’de işçilerin aynı koşullar altında çalışmaya devam etmesine ilişkin kamuoyunda tepkiler yükseliyor.

Hava sıcaklıklarının ülke genelinde daha da yükselmesi beklenirken, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) gündemine taşıdı.

"İŞYERLERİNDE 50 DERECEYİ GEÇEN SICAKLIKLARDA ÇALIŞMAK ZORUNDA KALINIYOR"

Şık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şunları kaydetti:

“Küresel iklim krizinin etkileriyle birlikte, ülkemizde de yaz aylarında ekstrem sıcaklık artışları daha sık ve daha yoğun şekilde yaşanmakta; bu durum, özellikle açık alanda ya da yeterli iklimlendirme altyapısı bulunmayan kapalı ortamlarda çalışan işçiler açısından ciddi bir sağlık ve güvenlik riski oluşturmaktadır.

Bugünlerde İzmir'de 41, Hatay'da 39, Adana'da 38 santigrat dereceyi bulan sıcaklarda işçiler açık havada güneşin altında veya fabrikalarda makine başında çalışmaya devam etmektedirler. Bu sıcaklığın üzerine bir de fabrikalardaki makina ısısı da eklenince, işyerlerinde zaman zaman 50 dereceyi geçen sıcaklıklarda çalışmak zorunda kalınıyor.

"EMEKÇİLER HAYATİ TEHLİKE SINIRINDA ÇALIŞIYOR"

Bu hafta ülkemize gelmekte olan yüksek ısı dalgası da göz önünde bulundurulduğunda, hava sıcaklığının bazı illerde 40 dereceyi geçmesi beklenmektedir, bu durum bazı işyerlerinde sıcaklığın 50 dereceye yaklaşması riskini doğurmaktadır.

Sıcak hava dalgaları, başta sıcak çarpması ve sıvı kaybı olmak üzere birçok akut sağlık sorununa yol açabilmekte, ağır iş yükü altında çalışan emekçilerin hayati tehlike sınırında çalışmasına neden olabilmektedir. Bu çerçevede, aşırı sıcak koşullarda çalışma sürelerinin, mola aralıklarının ve işyeri fiziki şartlarının mevzuata uygun biçimde düzenlenmesi, işçilerin temel sağlık ve güvenlik hakkının korunması açısından elzemdir. Bu bağlamda, konuya ilişkin mevcut denetim, düzenleme ve önleyici uygulamaların ortaya konulması amacıyla işbu soruların yanıtlanması gerekmektedir.”

Muhabir: Sude Nur Koç