20 Temmuz 1974’te başlayan Kıbrıs Barış Harekâtı, Türk Silahlı Kuvvetleri tarihine damgasını vuran en kritik askeri operasyonlardan biri olarak kayıtlara geçti. Harekâtın başında yer alan dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar, sürecin askeri ve moral boyutunda kilit bir rol oynadı.
“Allah Sizden Razı Olsun Hocam”
Harekât günlerinde dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan ile yakın bir koordinasyon içinde çalışan Sancar Paşa, çıkarmadan önce Erbakan’a duygusal bir şekilde şu ifadeleri kullandı:
“Allah sizden razı olsun. 13 senedir haysiyeti Makarios tarafından rencide edilen bir ordunun komutanıyım. Bu günleri de Allah bize gösterdi.
Ama Sayın Hocam, şimdi ben çıkartma için gemilerimize hareket emri versem onlar ancak cumartesi sabahına adaya erişebilirler. Çünkü eski tank motorları monte ettik. Saatte beş-altı milden fazla sürat yapamazlar.”
Bu sözler, hem ordunun yıllardır yaşadığı psikolojik baskıyı hem de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin o dönemdeki sınırlı imkânlarla yürüttüğü zorlu hazırlıkları gözler önüne serdi.
Kıbrıs’ta Tarihi Zafer
20 Temmuz 1974 sabahı başlayan çıkarmayla birlikte Türk ordusu, Kıbrıs Türk halkına yönelik baskı ve saldırıları sonlandırmak amacıyla adaya asker çıkardı.
Operasyon, Kıbrıs Türklerinin güvenliğini sağlamakla kalmadı, aynı zamanda Türkiye’nin bölgesel gücünü ve kararlılığını da tüm dünyaya gösterdi.
Erbakan’dan Mareşallik Teklifi, Sancar’dan Mütevazı Cevap
Harekâtın başarısının ardından dönemin Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan, Genelkurmay Başkanı Semih Sancar’a Mareşal rütbesine terfi edilmesi teklifini sundu. Ancak Sancar, bu onurlu teklifi “görevini yerine getirmiş bir asker olarak” kabul etmedi.
Bu tutumu, onun askerî disiplini, tevazusu ve görev bilincini simgeleyen bir davranış olarak Türk Silahlı Kuvvetleri tarihinde yer etti.
Tarihe Geçen Komutan
Orgeneral Semih Sancar, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın askeri mimarlarından biri olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin yakın tarihine geçti. Onun liderliğinde yürütülen operasyon, hem askeri planlama hem de stratejik kararlılık açısından örnek bir başarı olarak değerlendiriliyor.
“Kıbrıs Barış Harekâtı, Türk ordusunun yalnızca askeri gücünü değil, aynı zamanda milli iradeye olan sadakatini de gösterdi.”




