Cumhuriyet Halk Partisi Hatay İl Başkanı Hakan Tiryaki, 5 Temmuz 2025 sabahı Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın gözaltına alınmasına yönelik sert bir tepki gösterdi.
Tiryaki, bu durumu “Adana halkının iradesine, demokrasiye ve yerel yönetime yapılan açık müdahale” olarak nitelendirdi
📌 Olayın Arkasındaki Gelişmeler
-
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın “Aziz İhsan Aktaş suç örgütü” soruşturması kapsamında, Adana, Adıyaman ve Antalya belediye başkanları ile diğer isimler gözaltına alındı
-
Zeydan Karalar, Gebze’de sağlık kontrolü sırasında yakalanarak İstanbul’a götürüldü
-
Arama yapılan yerler arasında Karalar’ın Adana’daki makam odası, evi ve belediye binası yer alıyor
Tiryaki’nin Açıklamasından Seçmeler
Tiryaki, Hatay Gazetesi’ne yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Sandıkla alamadığınız belediyelere hukuksuz yollarla el koymaya çalışıyorsunuz! Milletin iradesini hiçe sayan bu antidemokratik uygulamalara sessiz kalmayacağız. Halkın oylarıyla seçilen başkanlarımızın yanındayız!”
Ayrıca, Tiryaki beraberindeki CHP'li il başkanları ve Hatay’dan destek için gelen heyetle birlikte, Adana'da Belediye Taş Bina önünde toplanarak bu hukuksuzluğa karşı protesto yaptı.
Karalar’ın İlk Sözleri
Gözaltına alınmadan önce sosyal medya hesabından yaptığı video açıklamasında Karalar şunları söyledi:
“Bu sabah Gebze’de gözaltına alındım. Bu bir süreç, gönlünüz rahat olsun. Mücadeleye devam edeceğiz.”
İstanbul’daki sağlık kontrolünde de, “Etkili basını, etkili siyasetçiyi susturmak istiyorlar” şeklinde tepki gösterdi.
Siyasal ve Hukuki Çerçeve
-
Gözaltı işlemleri, İBB ve Antalya ile Büyükçekmece belediyelerine uzanan yolsuzluk soruşturmalarının bir parçası olarak yapıldı.
-
CHP'den gelen açıklamalarda süreç “hukuk değil, siyasi operasyon” olarak nitelendiriliyor. Partili yöneticiler, seçilmiş başkanlara yönelik bu müdahaleyi demokrasiye yönelik ciddi bir tehdit olarak görüyor.
Kısa Değerlendirme
Bu gözaltılar, kamuoyunda “seçilmiş siyasilere yönelik yargı kullanımı” tartışmasını yeniden başlattı. CHP cephesine göre; bu operasyonlar, yerel halkın iradesine karşı yapılmış sistemli bir müdahaledir. Hukuk, siyasi etkilerin gölgesinden etkilenmeden işleyecek mi sorusu ise gündemden düşmüyor.
