Washington merkezli Brookings Enstitüsü başekonomisti Robin Brooks, Türkiye’nin izlediği ekonomi politikaları nedeniyle “kaçınılmaz olarak devalüasyona sürüklendiğini” ileri sürdü. Brooks, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin cari açığının zaman zaman o kadar sallantılı hale geldiğini, bu açığın Merkez Bankası’nın resmi döviz rezervleriyle finanse edildiğini belirtti. Brooks, Türkiye’nin ekonomik büyümeyi sürekli artırmaya çalışmasının, ithalatı artırdığını ve devalüasyonu kaçınılmaz kıldığını savundu.
Kur Rejimi ve TL’nin Durumu
Stratejistanbul Financial Solutions Baş Stratejisti Dr. Atahan Çelebi, Türkiye’de son yıllarda kur rejiminin “yönlendirilen parite” olarak nitelendirilebileceğini belirtiyor. Çelebi, Merkez Bankası ve hükümetin döviz kuru üzerindeki etkisinin yüksek olduğunu ifade ederek, TL’nin şu anda aşırı güçlü olmadığını, ancak kısa vadede döviz kurlarındaki artışın faiz ve enflasyonun gerisinde kaldığını vurguladı. Çelebi’ye göre bu durum dış ticarette sorunlara yol açıyor ve döviz kuru ile enflasyon arasındaki dengesizliği ortaya koyuyor.
Kur Beklentileri ve Piyasa Tepkileri
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre, 12 ay sonrası için dolar kuru beklentisi 48,96 TL olarak gerçekleşti. Borsa İstanbul’da ise siyasi gelişmelere bağlı dalgalanmalar gözlemleniyor. Örneğin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından BİST-100 Endeksi birkaç gün içinde yüzde 18 değer kaybetmiş, sonrasında beş ayda yüzde 31 artış göstermişti.
Uzman Görüşleri: Yakın Gelecekte Devalüasyon Beklenmiyor
Marbaş Menkul Değerler Baş Ekonomisti Doç. Dr. Caner Özdurak, yakın gelecekte Türk Lirası’nda devalüasyon olarak adlandırılabilecek ciddi bir değer kaybı beklemediğini belirtiyor. Özdurak, TCMB’nin politika faizini yüzde 40,5’e düşürdüğünü ve faiz indirimleri sürecinde kurlarda belirli hareketlenmeler yaşanabileceğini ancak aşırı değer kaybı için ciddi bir politika değişikliğine gidilmeyeceğini söylüyor.
Özdurak, yıl sonu için enflasyon beklentisinin yüzde 30,5 civarında, faiz seviyesinin ise yüzde 35-37 arasında olacağını öngörüyor. Eğer yıl sonuna kadar açıklanacak faiz kararlarından birinde 300 baz puan veya daha fazla indirim yapılırsa, bunun piyasa odaklı ve kuru yukarı yönlü etkileme amacı taşıyacağını ifade ediyor.
Devalüasyon Nedir?
Devalüasyon, bir ülkenin para biriminin ekonomik ve ticari dengeleri düzenlemek amacıyla değer kaybettirilmesi anlamına geliyor. Türkiye’de bugüne kadar İkinci Dünya Savaşı’ndan 24 Ocak 1980 kararlarına kadar çeşitli dönemlerde devalüasyon uygulandı. 2001’den sonra ise Türkiye sabit kur rejiminden serbest kur rejimine geçti. Günümüzde TL’nin değer kaybı ve döviz kurlarının yükselmesi, ticari hayatı canlandırmak, ihracatı artırmak ve dış ticaret açığını azaltmak amacıyla gündeme geliyor.
Uzmanlara göre, Türkiye’de TL’nin değer kaybı ve döviz kurlarındaki artış gündemde olsa da, yakın vadede ciddi bir devalüasyon beklenmiyor. Faiz indirimleri ve siyasi gelişmeler piyasada oynaklık yaratırken, uzun vadeli kur yönetimi hükümet ve Merkez Bankası politikalarına bağlı kalmaya devam edecek.




