Arslan, Konya’daki aktif fayları bölgesel ve yerel olmak üzere iki kategoriye ayırdı. Bölgesel faylar arasında en kritik olanları şöyle sıraladı:
-
Akşehir Sultandağları Fay Zonu: Afyon Sultandağlarından başlayıp Ilgın’a kadar uzanıyor. 1990’larda bölgedeki yıkıcı depremlerle gündeme geldi.
-
Tuz Gölü Fay Zonu: Tuz Gölü’nün kuzeyinden başlayıp Aksaray’a kadar iniyor. Uzun süredir kırılmayan bu fay, 6.8 büyüklüğünde deprem potansiyeli taşıyor. Sismik boşluk alanında yer alması nedeniyle ciddi tehlike oluşturuyor.
-
Ecemiş Fay Zonu: Kayseri’den başlayıp Aksaray’a doğru uzanan fay, Konya’yı da etkileyen bölgesel risklerden biri.

Konya sınırları içinde ise daha küçük çaplı ancak aktif yerel faylar da bulunuyor. Bunlar Ilgın, Altınekin, Cihanbeyli ve Konya Fay Zonları olarak isimlendiriliyor. Bu faylar 4 ile 5.5 büyüklüğünde depremler üretebiliyor.
Son 15 yılda Konya ve çevresinde gerçekleşen 4 ve üzeri büyüklükteki depremlerin bu fay zonları üzerinde yaşandığını belirten Arslan, “Konya ovaya sahip bir şehir. Ova zemini deprem dalgasını büyüttüğü için sarsıntının etkisi daha fazla hissedilir. Bu nedenle mutlaka deprem riskine uygun, dayanıklı yapılaşma yapılmalı” dedi.
Arslan, “Konya’nın deprem riski yoktur” algısının yanlış olduğuna işaret ederek, “Bilimsel veriler net. Bölgesel ve yerel faylar aktif. Konya’da yıkıcı depremlere karşı önlem alınmazsa büyük zararlar kaçınılmaz” diye konuştu.





