6 Şubat 2023’te meydana gelen ve “Asrın Felaketi” olarak nitelendirilen depremlerin ardından başta Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Malatya, Osmaniye, Adana, Şanlıurfa, Kilis, Diyarbakır ve Elazığ olmak üzere toplam 11 ilde büyük yıkım yaşandı. Deprem sonrası yürütülen yardım ve inşa faaliyetlerine ilişkin şeffaflık tartışmaları sürüyor.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, konuyu TBMM gündemine taşıyarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a çok sayıda sorudan oluşan yazılı önerge sundu.
Yardım ve Bağışlarda Belirsizlik
Gürer, önergesinde şu sorulara açık ve net yanıt istedi:
-
İş insanlarının yaptığı bağışların toplam tutarı nedir?
-
Bu bağışlarla kaç konut yapıldı?
-
Televizyon kampanyalarıyla toplanan paraların tahsil edilen miktarı ne kadardır?
-
Yurt dışından gelen desteklerin toplam tutarı ve bu desteklerle yapılan projeler nelerdir?
-
Kamu bankalarının ve devletin doğrudan katkısı ne kadardır?
Ancak Bakanlık tarafından verilen yanıtlar, genel bir çerçeve sunmakla birlikte, bu soruların hiçbirine net rakamlarla cevap verilmedi.
453 Bin Konut Planı Açıklandı
Bakan Murat Kurum, verdiği yanıtta şu bilgileri paylaştı:
“Depremden etkilenen 11 ilde bugüne kadar 201 bin 580 bağımsız bölüm hak sahiplerine teslim edildi. 2025 yılı sonuna kadar toplam 453 bin bağımsız bölümün inşasının tamamlanması hedefleniyor.”
En fazla yıkımın yaşandığı Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Gaziantep ve Osmaniye’de kentsel dönüşüm projelerinin öncelikli olarak sürdüğü belirtildi. AFAD ve TOKİ iş birliğiyle konut inşa süreci devam ederken, orta ve ağır hasarlı binalar için 7452 sayılı Kanun kapsamında hibe ve kredi destekleri sağlandığı aktarıldı.
Gürer: “Kamuoyu Bilgilendirilmeli”
CHP’li Gürer, verilen yanıtları yeterli bulmadığını şu sözlerle ifade etti:
“Deprem bölgesinde yaşayan vatandaşların mağduriyeti sürerken, bağışların ve yardımların nasıl kullanıldığını bilmek halkın hakkıdır. Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda, yapılan her yardımın ve harcamanın detaylı olarak kamuoyuna sunulması gerekir.”
Özellikle yurt içi ve yurt dışı bağışların hangi projelere yönlendirildiği, yurtdışında yaşayan vatandaşların katkıları, kamu bankalarının konut üretimi gibi kritik konularda bilgi eksikliği olduğunu vurgulayan Gürer, bu verilerin başka bakanlıklarla koordineli biçimde toplanarak açıklanması gerektiğini belirtti.
“Deprem Gerçeği Şeffaflıkla Yönetilmeli”
Gürer, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Deprem ülkemizin gerçeğidir. İstanbul ve farklı bölgelerde yaşanan son sarsıntılar da bunu bir kez daha hatırlattı. Yardımların nereye gittiğini bilmek, gelecekteki afet yönetiminin de temelini oluşturacaktır.”