Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla hakkında açılan soruşturma sonucunda yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol tedbiri uygulanan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Şenlikköy Karakolu’na gelerek adli kontrol kapsamında imza verdi. İmza sonrası açıklamalarda bulunan Hüseyin Baş, hem sürece dair tepkisini dile getirdi hem de adalete olan ihtiyaç konusunda önemli mesajlar verdi.
“Hukukun Orantısız İşlediği Bir Durum”
Baş, imza sonrası yaptığı açıklamada, adli kontrol tedbiri sürecini şu ifadelerle değerlendirdi:
“Bugün imza atmak için karakola geldik, malumunuz bir konuşmamızda muhalefet yaparken, siyasetimiz yaparken dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek bir şekilde bir soruşturmaya maruz bırakıldık. Bu soruşturmanın neticesinde bugün bir yaptırımla karşı karşıyayız. Bu hukukun tamamen orantısız işlediği bir durum, cezanın gerekliliğinin çok ötesinde bir yaptırım daha doğrusu soruşturma aşamasında cezalandırma yöntemiyle karşı karşıyayız. Buraya gelip her hafta imza atacağız.”
“Ben Devletim İçin Boş Kağıda İmza Atarım”
Baş, sürecin hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmadığını belirterek şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanına hakaret soruşturmasıyla buradayız, bu suçlamayla, yaptırımla buradayız. Cumhurbaşkanına hakaret suçlaması devlete karşı işlenen bir suç olarak nitelendirilir, ne hazin kaderdir ki devletçi olan tek siyasi parti genel başkanı bu yaptırıma maruz bırakılıyor. Ama şu bilinsin; Ben devletim için boş kağıda imza atmışım, hiç problem yok. Ben her hafta değil her gün devletim için de imza atarım mesele burası değil, mesele hukukun bir sopa olarak, Demokles’in kılıcı gibi insanların üzerinde geziniyor olması. Adalet herkese her zaman lazım; bugün bize yarın bir başkasına lazım. Dolayısıyla ben bütün siyaseti adil olmaya davet ediyorum.”
Avukat Ergan: “Hukuk Fiile Değil Faile Göre İşliyor”
BTP liderinin avukatı Mustafa Hayri Ergan, yaşanan süreci detaylı bir şekilde anlattı. Ergan, uygulanan tedbirlerin hukuka aykırı olduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu:
“2025 yılının Türkiye'sinde, anayasaya uygun olarak kurulmuş bir siyasi partinin genel başkanı, anayasal hakkını kullanan müvekkilimiz Sayın Hüseyin Baş ifadelerini, düşüncelerini ifade ettiği için, siyaset yaptığı için bugün burada bir yaptırıma maruz kalmıştır. Her hafta adli kontrol tedbiri çerçevesinde Şenlikköy Karakolunda gelip imza atmak durumunda, bugün de ilk imzamızı attık.”
Türkiye’de hukukun işleyişine yönelik eleştirilerini dile getiren Ergan, “Türkiye'de hukuk artık fiile göre değil faile göre işlemekte, önce bir fail bulunup ondan sonra bir fiil isnat edilmekte. Genel Başkanımız burada ‘oğlum’ ifadesini kullandığı için bugün bu yaptırımlara maruz kalıyor. Bir fiilin suç oluşturması için herkese göre suç oluşturması gerekir, kişilere göre değişmemesi gerekir. Bugün ‘oğlum’ ifadesi eğer bir suçsa Türkiye'de milyonlarca insan bu suçu işliyor demektir. Burada görüyoruz ki tamamen keyfi bir uygulama var kaldı ki bu ifade Sayın Cumhurbaşkanına da kullanılmadı. Sayın Genel Başkanımız savcılık ifadelerinde de bunu dile getirdiler. Ancak savcılık ilk günden beri düğmeyi yanlış ilikledi ve yanlış bir şekilde yürütüyor” dedi.
“Anayasal Haklar İhlal Ediliyor”
Ergan, seyahat özgürlüğüne getirilen kısıtlamanın hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak, “Burada bir anayasa hakkı ihlal ediliyor, ifade özgürlüğü hakkı ihlal ediliyor. Sayın Genel Başkanımız Türkiye'nin her yerinde bir kongre sürecinde, Türkiye’nin her yerini gezmek durumunda. Dün Çanakkale'deydi, haftaya da yine kongreleri var, seyahat etmesi gereken, yurt dışı programları olan bir insan. Anayasal bir hak olan seyahat etme özgürlüğü elinden alınıyor. İşlenmeyen hukuk cinayeti kalmadı gibi bir şey bu dosyada” ifadelerini kullandı.
“Yargı İktidarın Sopası Haline Geldi”
Son olarak, yargıya dair eleştirilerini dile getiren Ergan, “Yargı maalesef tamamen iktidarın bir sopası haline geldi. Bu düzen bu şekilde böyle gitmez, bu düzen bu şekilde yürütülemez, bu hukuk herkese lazım. Biz bugün bu hukuksuzluğu iliklerimize kadar biz yaşıyoruz yarın bu hukuksuzluğu herkes yaşayacak. Bir an evvel bu hukuk cinayetlerinden dönülmesi gerekiyor” dedi.
Hüseyin Baş ve avukatı, sürecin adil ve tarafsız bir şekilde yürütülmesi gerektiğine vurgu yaparak, adalet çağrılarını yineledi.