Kış ve bahar döneminde yetersiz yağışlar, kuraklık, bilinçsiz tarımsal sulama ve buharlaşma kayıpları gölün su seviyesini ciddi şekilde düşürdü. Göldeki tekneler seferlerinde zorluk yaşarken, sığ alanlarda beslenen su kuşları ve balıkçılların sayısında artış gözlendi.
Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, göl kıyısındaki çekilmenin bazı bölgelerde 100-150 metreye ulaştığını belirtti. Muşmal, gölde sadece su çekilmesinin değil, kıyılarda ve göl yüzeyinde büyük otlanmaların da meydana geldiğini ifade ederek, “Gölün ekolojik dengesindeki bu değişim, yeni adacıkların ve kara parçalarının oluşmasına neden oldu. Balıkçıllar ve su kuşları sığ alanlarda kolayca beslenebiliyor, bu dönemde popülasyon artışı yaşanıyor” dedi.

Prof. Dr. Muşmal, tarihi ölçümlere göre Beyşehir Gölü’nün son yıllarda en düşük seviyeye ulaştığını vurgulayarak, gölün tabanının balçıkla dolmasının teknelerin seferlerini zorlaştırdığını belirtti. Büyük tekneler kıyıya yanaşamaz hale gelirken, çarklı tekneler sık sık temizlenmek zorunda kalıyor.
Gölün geleceğine ilişkin uyarıda bulunan Muşmal, “Eski yıllarda göl çekilse de birkaç yıl sonra su seviyesi yeniden yükselirdi. Ancak bugün korkarım ki Beyşehir Gölü çekilmeye başladı ve geri dönmeyebilir. 2040-2050’li yıllarda tamamen kuruma riskiyle karşı karşıya” dedi. Muşmal, ekolojik dengenin korunması ve su seviyesinin eski seviyelere getirilmesi için devlet ve bilim insanlarının kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları geliştirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.





