Kadın emeği, eşitlik ve laiklik mücadelesine dikkat çeken Keskinbaş, tüm kadınları birlikte mücadeleye çağırdı.
“Kadın Emeğinin Mücadele Günü 8 Mart Kutlu Olsun”
29 Ekim Kadınları Derneği Osmaniye Şube Başkanı Fatma Ağça Keskinbaş, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kapsamlı bir açıklama yaptı. Kadın emeğinin görünürlüğü, eşit işe eşit ücret talebi ve kadın haklarına yönelik tehditlere karşı verilen mücadelenin devam etmesi gerektiğini belirten Keskinbaş, kadınların özellikle ekonomik, hukuki ve sosyal alanlarda geriye götürülmeye çalışıldığına dikkat çekti.
📢 "Yeni bir Dünya Kadınlar Günü’ne, dün olduğu gibi bugün de emeğimizin her alanda değerlenmesi ve eşit işe eşit ücret istemi ile giriyoruz. 8 Mart 1957’de 129 dokuma işçisi kadının yaşamları ile inşa ettiği bugünün anıları, yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Dünya kadın mücadelesinin yükseldiği o günden bu yana ülkemiz kadınları da bu mücadeleyi sürdürmekten geri durmadılar."
Kadın Hakları Mücadelesi Cumhuriyetle Güçlendi
Kadınların tarih boyunca mücadele etmek zorunda bırakıldığını hatırlatan Keskinbaş, Kurtuluş Savaşı’nda kadınların gösterdiği fedakârlıklara ve Cumhuriyet devrimleriyle elde edilen haklara vurgu yaptı. Ancak, özellikle son yıllarda kadın hakları ve kazanımlarına yönelik ciddi tehditlerin ortaya çıktığını ifade etti.
📢 "Kadınlar, Kurtuluş Savaşımızda verdikleri görkemli katkıyı, Cumhuriyetin ilanından sonra, kadının insan haklarına yönelik istemlerini aralıksız dile getirerek sürdürdüler. Eşitlikçi bir toplum yaratılması için seslerini hep yükselttiler. Cumhuriyet devrimlerinin yerleşmesi için çabaladılar. Ancak 1980 sonrası dünyada ve ülkemizde yükselen kadın mücadelesinin etkisiyle yeni kazanımlar elde edilse de, bugün bunlar ciddi tehdit altında."
Keskinbaş, kadınların uzun yıllar mücadele ederek elde ettiği Medeni Yasa ve Türk Ceza Yasası’nda yapılan değişiklikler gibi kazanımların bugün sistematik bir şekilde aşındırılmaya çalışıldığını belirtti.
📌 “2002’de Medeni Yasa, 2005’de Türk Ceza Yasası’nda yapılan değişiklerle kadınlar önemli ölçüde eşit haklar elde etti. CEDAW gibi uluslararası sözleşmelerle kadınlar, hayatın birçok alanında daha eşit fırsatlara sahip oldu. Ancak mücadele ederek kazanılan bu haklar bugün ciddi bir tehdit altında."
Kadın Hakları Üzerindeki Tehditler Artıyor!
Fatma Ağça Keskinbaş, son yıllarda kadın hakları konusunda geriye gidiş yaşandığını vurguladı. Kürtaj hakkının yasalarla güvence altına alınmış olmasına rağmen, fiilen erişimin zorlaştırılması, kadınların çalışma yaşamından koparılması ve nafaka hakkının kısıtlanması gibi uygulamaların kadınları hedef aldığını belirtti.
📢 "Aile yılı ilanıyla kadınlar yeniden ev kölesi haline getirilmeye çalışılıyor. Kadınlar, evdeki bakım işlerine mahkûm ediliyor. Onun, insan ve yurttaş olarak sahip olduğu haklar yok sayılıyor. Ülkemizde artık gün içinde sayısını dahi belirleyemediğimiz kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet olayları aralıksız sürüyor. Kadının şiddetten korunmasına ilişkin yasaların uygulanması konusunda yönetim ciddi zaaf gösteriyor."
İstanbul Sözleşmesi’nden Çekilmek Şiddeti Artırdı
📢 "Kadınların en büyük güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmiş olmak, kadına yönelik şiddetin tırmanışında ciddi bir rol oynuyor. Kadınlar şiddetle karşı karşıya kaldığında sığınacak bir devlet politikası bulamıyor. Yetkililer, yasaların uygulanması konusunda yeterince hassas davranmıyor."
📌 "Kadınlar en çok şiddeti ve öldürümü evlerinde en yakınlarından görüyor. Buna rağmen kadınları boşanmaktan vazgeçirmeye yönelik adımlar atılıyor. Nafaka hakkı kısıtlanmaya ve kadınlar şiddetin hüküm sürdüğü evlerine dönmeye zorlanıyor."
Kadınlar Eğitim Hakkından Mahrum Bırakılıyor
Kadınların eğitim hakkının da tehdit altında olduğunu belirten Keskinbaş, özellikle 4+4+4 eğitim sisteminin getirdiği olumsuzluklara dikkat çekti.
📢 "4+4+4 sistemiyle sayısı yüz binlere varan kız çocuğunun eğitimden koparıldığını biliyoruz. Şimdi de 12 yıllık zorunlu eğitim, zorunlu olmaktan çıkarılmak isteniyor. Medeni Kanun ve Anayasa’da özellikle kadınlara eşit haklar veren düzenlemeler de hedefte. Ne yazık ki demokrasi, laiklik, insan hakları, eşitlik ve hukuk gibi kavramlar artık hiçe sayılıyor."
Keskinbaş, ayrıca çocuk yaşta evliliklerin yaygınlaşmasına dikkat çekerek, TÜİK verilerine göre 2023 yılında 15 yaş altında 130 çocuğun doğum yaptığını, 15-17 yaş grubunda ise bu sayının 6505 olduğunu belirtti.
“Kadınlar Haklarından Vazgeçmeyecek!”
Tüm bu gelişmelere karşı kadınların dayanışma içinde olması gerektiğini söyleyen Keskinbaş, kadın hakları mücadelesinin büyütülmesi gerektiğini ifade etti.
📢 "Kadınlar bugün hem yurttaş olarak kendi hakları hem de çocuklarının hakları için direnme kararlılığındalar. Bu nedenle bugün en çok onların sesi sokaklarda yankılanıyor. Bu sesi büyütmek için tüm kadınları birlikte mücadeleye davet ediyoruz."
🟣 "Yaşasın kadın dayanışması! Yaşasın kadın birlikteliği!"
