Merkez üssü Balıkesir'in Sındırgı ilçesi olan 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından, birçok bilim insanı sarsıntının olası etkilerini sosyal medya hesaplarında veya katıldıkları televizyon programlarında yorumladı.

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda depremin İstanbul'u etkileyip etkilemeyeceği konusunda şunları kaydetti:
"Alakır-Sındırgı/Balıkesir depremleri İstanbul, Marmara’yı etkiler mi deniliyor. Marmara Bölgesindeki faylara stres yüklemiş, stres alanlarını etkilemiş olabilir ama ben KAF’ın (Kuzey Anadolu Fay Hattı) kuzey kolunu etkileyeceğini sanmıyorum. Geçmiş olsun."
"Sındırgı depremi neyin uyarısıdır?" sorusuna yanıt veren Görür, "Deprem dirençli kentlerin uyarısıdır. Çok bilgili olmaya, araştırmaya, fay sistemlerinin ayrıntısına, falcı olmaya, ben bildim saçmalıklarına lüzum yok" ifadelerini kullandı.

Prof. Sözbilir: Eşik değerde bir deprem
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir de şu değerlendirmeyi yaptı:
"Simav fayının batı segmenti üzerinde bir deprem, bu depreme dair 5 büyüklüğüne varan artçılar olabilir. Bu kesimde 6,1 büyüklüğü Batı Anadolu için can ve mal kaybı anlamında eşik değerde olan bir deprem... Köylerdeki yapılarda hasar gelişmiş olabilir. Artçı depremler 5 büyüklüğüne ulaşacağından halkın resmi kurum ve kuruluşların bilgisi dahilinde hareket etmesi gerekiyor. Bu yüzden halkın hasar almış binalara girmemesinde yarar var."

Prof. Pampal: Teyakkuzda olmakta fayda var
Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, depremin ardından katıldığı CNN Türk canlı yayınında şunları söyledi:
"Bu deprem zaten bekleniyordu. Son aylarda Sındırgı civarında 4-5 büyüklüğünde depremler meydana geliyordu. Bu, Simav Fayı’nın baş ucunda yer alan bir bölge. Sındırgı’dan doğuya doğru gidildiğinde 1970’te büyük yıkıma ve can kaybına yol açan Gediz Depremi’nin olduğu alan bulunuyor. Söz konusu fayın hemen yakın kuzeyinde, bu fayla ilişkili başka tarihi faylar da mevcut.''

Prof. Dr. Pampal, "Artçılar genelde 4 ila 5 şiddeti arasında olacaktır, 5.1’e şiddetine kadar artçılar olabilir. Bölgede büyük bir tehlike söz konusu. Türkiye’nin hatırı sayılır büyük faylarından biridir. Birçok yıkıcı depremi var geçmişte. Bu fay sonun üzerinde en büyüğü 7.2 büyüklüğü olmak üzere birçok deprem üretmiştir. Teyakkuzda olmakta fayda var. Hasarlı binalara kesinlikle girilmemeli" diye konuştu.
Prof. Tüysüz: Önlem almaktan başka çare yok
Yerbilimci Prof. Dr. Okan Tüysüz, Balıkesir’deki depremle ilgili “5,1’e çıkan artçılar mümkün. Özellikle Ege Bölgesi’nde artçı etkinliği uzun sürebiliyor” dedi.

Depremin ardından NTV canlı yayınına katılan Tüysüz şu değerlendirmeyi yaptı:
"Özellikle Ege Bölgesi’nde artçı etkinliği uzun sürebiliyor. Deprem fırtınaları şeklinde çok farklı büyüklükte depremler bir arada gelişebiliyor. Artçılar birkaç gün sürebilir, küçülerek devam edecektir.
2011’de Simav’da 5,9 büyüklüğünde deprem olmuştu. O da İstanbul’dan kuvvetle hissedilmişti. Hatta iki kişi hayatını kaybetmişti. Uzun yıllardır söylememize rağmen başarılı olduk diyemeyiz.

6 büyüklüğü yıkıcıdır. Ülkemiz bir deprem ülkesi ama yapı stokumuz deprem dirençli değil. Önümdeki haritada Ege Bölgesi’ndeki depremlerin merkez üsleri var. Buna baktığı zaman insanın nasıl bir coğrafyada algılaması herhalde çok daha kolay olacak. Simav’dan başlayan neredeyse Ege Denizi’ne kadar uzanan alana kadar yayılıyor. Bu bölgenin deprem üretkenliği açık ve net. Yaşadık bitti demek maalesef mümkün değil. Önlem almaktan başka çaremiz yok"
Prof. Dr. Üşümezsoy: Sındırgı'da 6.2'lik bir deprem daha olabilir!
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Sındırgı’daki Demirci fayına dikkat çekerek, bu fayın kırılması halinde 6,2 büyüklüğünde bir depremin daha yaşanabileceğini söyledi.

Bölgedeki fay hatlarının durumu ve olası tehlikelerine ilişkin Üşümezsoy, "Biz kayaların içine bakarak, nasıl deforme olduklarını çıkartarak 'nasıl bir deprem yaratabilir' ona bakıyoruz" dedi. Sındırgı'da 6.2'lik bir deprem daha olabileceğini belirten Üşümezsoy, "Yanındaki fay kırılırsa bir deprem daha olur. Eğer Demirci tarafı kırılmazsa olmaz" diye konuştu.

Youtube kanalında da Simav-Demirci-Sındırgı hattına dikkat çeken Prof. Dr. Üşümezsoy "Anadolu saatin ters yönünde dönerek güneye doğru, Akdeniz'e doğru ilerlediği için bu bölgelerde, bu gerilme ile oluşmuş yapılar ortaya çıkmaktadır" ifadelerini kullandı.





