Seçim sonrası, beklenenler, yaşananlar ve Osmaniye'deki gerçeklikler üzerine bir bakış.

1 Nisan 2024 Pazartesi sabahı olacakları şimdiden yazayım sonradan “aaaa çok şaşırdık” demeyin. 31 Mart 2024 Pazar gecesi başta Ankara ki Mansur Yavaş ipi göğüsleyeceği kesin gibi durduğu için gözler ve kulaklar İstanbul’da olacak. İmamoğlu kazanırsa kesin YSK devreye girip itirazları değerlendirecek. Kurum kazanırsa “Atı alan Üsküdar’ı geçmiş” olacak. Sonrası mı “civ civ çıkacak kuş çıkacak….”

Diğer iller neyse de bizim için var olan Osmaniye realitresi. 1 Nisan sabahı iğrenç vıcık vıcık şakaların ardından çok bilen bazıları “ben demiştim” yarışına başlayacaklar. Her biri bir yerden “ne dediysek o oldu” gibi bilirkişi moduyla sosyal medyada veryansın edecekler. Açıkçası benim bildiğim tek şey (her gün biraz daha fark ediyorum ki) o da hiçbir şey bilmediğim. Neyse felsefe dedikoduya dönmeden 1 Nisan sabahına dönelim.

Hangi aday kazanırsa onun seçim bürosu bayram yeri. Bazı taraftarların kafasında bin bir plan. Oğlanı işe sokarız, imar iznini alırız. Doğrudan temin, ihale falan… Ama sözde Osmaniye canımız, “her şey Osmaniye için”. Koca yalan. İl olduğumuzdan bu yana 30 seneye yaklaşmışız, her seçimde “her şey Osmaniye” için diye diye Osmaniye’nin her şeyini kendimiz için kulanmışız o da ayrı mevzu.

Sonrasını hızlı geçeyim. Mazbata alınır. O mazbata evrakını alırken pozlar verilir. Sonrası en çok sevdiğim bölüm başlar: Oy moy vermeyip karşı adaya gizliden çalışan ama önümüzdeki 5 yılı düşünen beklenti içindeki isimler. Oooo en sevdiğim tipler bunlar. İlk fotoğraf çektirmeye gelen tipler bunlardır. Fotoğraflara dikkatle bakın; zorla fotoğraf karesine girmeye çalışanlar var ya hah onlar.. Bazen de kazanan başkan duruma, “ula bu adam varlıklı bize lazım olur, gel baba baş köşede poz ver” dediği tipler vardır. Yani sermaye, yani kasa daima kazanır. Sen kampanya süresince yırtındığınla kalırsın.

Sonrasında kutlamalar başlar. Kurumlar gelir, insanlar gelir, stk lar gelir, ağır abiler, hafif abiler, ağalar, beyler, paşalar gelirde gelir. Yandaş çiçekçiler bayram yerine döner, diğer çiçekçiler isyan eder. Sosyal medya şenlik yeri. Oy veren gariban ise evinde 5 yıl sonra gelecek adayların vaatlerini beklemeye başlar. Oysa çok değil daha geçen hafta gelip anasının, babasının elini öpen kişiler şimdi sen kapısında saatlerce beklesen bile elini öptürmeyecek kişi oluverir. Aslında vatandaş durumun böyle olduğunu her seçimde bilir ama bir umut işte; her seçimde aynı yalana kanar gider.

Kutlamalar, ziyaretler bitmez. Çiçekler gelir, çiçekler gelir, Çiçekler gelir, çiçekler gelir, Çiçekler gelir, çiçekler gelir, Çiçekler gelir, çiçekler gelir, Çiçekler gelir, çiçekler gelir…… Birgün üç gün.. beş gün… bir hafta.. on beş gün… bir ay bitmez hayırlı olsun mesaileri. Herkes bir iz bırakma derdindedir. Başkan ise karışık duygular esiri olmuş ırmağının akışına bırakmıştır kendini….

Uzun lafın kısası bir seçim hikayesinin sonu budur. Bazı adaylar “bir daha aday olursam…” diye başlayan sövgüler, bazı adaylar “aldığımız derslere bakalım” deyip övgüler eşliğinde yuvalarına çekilir. Ama en çok “filanca mahalle bizi sattı” “filanca aile bizi sattı” “filanca aday seçimi sattı” komedileri. Satılık oylar yok demem hele de Osmaniye’de bir belde var ki oylar sanki karaborsa. Satan yok, almak isteyen paso fiyat artırıyor. Eeee yıllardır aynı döngü. Son güne kadar bekleyen sabırlı satıcı oyunu yüksekten pazarlar. Sonra da seccadesini serer, namazını kılar! “Çok şükür” demeyi de ihmal etmez. Öyle ya Salih Müslüman!

Vatandaşın bir gününü bile kaybetmeye lüksü olmayan ey başkan. Şimdi sanadır sözüm. Kazandığın gün bu ziyaret saçmalığını kaldır. “Ben teşekkür için hepinizi ziyaret edeceğim” de geç. En azından herkesi yerinde görür, şehrin temel sorunlarını yerinde tespit edersin. Ben deyim. Sen ister yap ister yapma. Neticede gördüğün göreceğin ilk ve son başkanlık dönemi olacak. Tadını çıkar ey başkan.

Not : Kim kazanırsa kazansın bu alt yapıdan kaynaklı yol sorunu en az 6 yılda biter. Dolayısı ile bir daha seçilme şansı sıfır. Çünkü bu sürede altyapı bitmez, vatandaşta bir daha sana oy vermez.

Esenlikler dilerim.