6 Şubat depreminin ardından, mutlu şehir Osmaniye'nin kent merkezinde yaşayan sakinleri, kırsal köylere ve yaylalara ilgi göstermeye başladılar. Bu değişiklik hoşlarına gitmiş olmalı ki, halen kentten köye ve yaylaya dönüşün az olduğunu görüyoruz.
Neden geri dönsünler ki? Köy hayatı, doğal yaşamı temsil eder; kendi tavuklarından yumurta, bahçelerinden domates, salatalık, karpuz, kavun gibi ürünleri yetiştirerek mini çiftçilik yapmaya başladılar. Toplum tekrar bir araya gelip dayanışmayı artırmayı özlemle bekliyor ve bu değişikliği yaşamlarının bir parçası haline getiriyorlar. İnsanlar, içlerindeki heyecan veren kalbin ne kadar iyi olduğunu keşfediyorlar ve toprağın değerini anlıyorlar. Şimdi birçoğu için toprak, en yakın dostları haline gelmiş durumda.
Elbette bu değişiklik emlak fiyatlarına da yansıdı. Toprak, tarla ve arsa gibi mülklere olan talep arttıkça fiyatlar da yükseldi. Fırsatları kovalayanlar için yeni fırsatlar ortaya çıktı. Allah, düzeltsin ve rehberlik etsin, diyelim.
Gün ola harman ola, her zorluk bir çözüm getirir umarım. Kent merkezindeki yıkım ve enkaz temizleme çalışmaları tamamlandığında, yeni ve güvenli yaşam alanları inşa edilip, mutlu şehir Osmaniye'nin daha mutlu bir hal almasına tanıklık ederiz.
Tüm okurlarımıza ve hemşehrilerimize saygı ve sevgilerimle.