Oy satışı, demokrasiyi tehdit eden ve toplumsal ahlaki çöküşün göstergesi olan ciddi bir sorundur.

Oy satma meselesi, bu topraklarda var olup biten en acı gerçeklerden biridir. Toplumsal ahlakın erozyona uğradığı, demokrasinin temellerinin sarsıldığı bir vakadır bu.

Bazı beldelerde, oy satışının adeta bir meslek haline geldiği, aile boyu bu işin içinde olunduğu söylenir. Sorarsınız adama, "Ne iş yapıyorsun?" diye, utanmasa "Oy satıcısıyım" der. Hatta sana bile sorar “satılık oy var alıcın mı?”

Yıllardır süregelen bu yaşam tarzına alışkanlık demek ne kadar doğru bilmiyorum. Bazı siyasilerin de desteğiyle maalesef devam eden bu durum bu yüzyılın utanç manzaralarından biri.

Bazı siyasiler ellerinde ne var ne yoksa, bunları ödeyerek, adeta demokrasinin ruhunu satın alıyorlar. Kimse demiyor ki “yahu bu adam bu kadar parayı nereden buldu. Seçimi kazanırsa nasıl geri kazanacak?”

Bu oy satanlar, garip bir şekilde, hayatlarının diğer alanlarında oldukça muhafazakar davranışlar sergileyebiliyorlar. Oruç tutuyorlar, kurban kesiyorlar, hatta bazen umreye gidiyorlar. İnsan, bu duruma şahit olduğunda, "Ahlak nerede kaldı?" diye sormadan edemiyor. Ahlak... Bu kelime, bazıları için sadece eski bir kavram, unutulmuş bir ideal olmuş. Oy satmak, namus satmak kadar aşağılık bir durumdur. Çünkü oy, bir insanın en temel hakkı, en kutsal emanetidir. Bir bölgenin geleceğini, kendi menfaatleri uğruna satmak, sadece kendi geleceklerini değil, bir toplumun geleceğini de ipotek altına almak demektir.

Böylesine bir davranış, sadece kişisel bir ahlaksızlık değil, aynı zamanda toplumsal bir ihanettir. Yazıklar olsun, evet, yazıklar olsun bu oy satanlara. Ancak, bu karanlık tabloyu yalnızca oy satanlar çizmiyor. Bu sistemin içinde yer alan, buna göz yuman, hatta teşvik eden siyasiler de bu suçun ortağıdır.

Demokrasi, halkın eliyle, halk için işler; ancak bu oy satma meselesi, demokrasimizin en büyük açmazlarından biri haline gelmiş durumda. Sonuç olarak, oy satma meselesi, sadece bireysel ahlaki çöküşün değil, toplumsal ahlaki çöküşün de bir göstergesidir. Bu durum, sadece siyasilerin veya oy satanların değil, toplumun her bireyinin üzerine düşen ağır bir sorumluluğu işaret ediyor.

Ahlaki değerlerimizi yeniden gözden geçirmemiz, demokrasiye ve toplumsal değerlere sahip çıkmamız gerekiyor. Yoksa, gelecek nesiller bize "Bu şehri bu kadar kötü hale getirmeyi nasıl başardınız?" diye sormaya devam edecek.

Kalın sağlıcakla.  

(Görsel yapay zeka tarafından oluşturuldu)