Bu teknoloji, yas sürecini dönüştürme potansiyeliyle birlikte ciddi etik tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Rock Cennetinden Sahneye
Ünlü şarkıcı Rod Stewart, son konserinde yapay zekâ ile hazırlanmış görsellerle hayranlarını şaşırttı. Sahneye yansıtılan dijital kurguda, kısa süre önce hayatını kaybeden Black Sabbath solisti Ozzy Osbourne’un yanı sıra Michael Jackson, Tina Turner ve Bob Marley gibi efsane isimler “rock cennetinden” geliyormuş gibi gösterildi.
Görseller, izleyiciler arasında tartışma yarattı. Kimi hayranlar bunu “saygısız” bulurken, kimileri “etkileyici bir anma” olarak değerlendirdi.
Silahlı Saldırıda Ölen Genç Röportaj Verdi
Benzer bir tartışma, eski CNN muhabiri Jim Acosta’nın, 2018’de Florida’daki bir lisede silahlı saldırıda hayatını kaybeden 17 yaşındaki Joaquin Oliver’ın dijital avatarıyla yaptığı röportaj sonrası gündeme gelmişti. Gencin anne-babasının ses kayıtları ve fotoğraflarından oluşturulan avatar için aile, “Onun sesini tekrar duymak bir nimet” ifadelerini kullanmıştı.
Etik Endişeler Artıyor
Fotoğraf, video ve ses kayıtlarından oluşturulan bu dijital avatarlar, ölen kişilerle “iletişimi sürdürme” imkânı sağlıyor. Ancak uzmanlar, mahremiyet, istismar ve yas sürecine etkileri konusunda uyarıyor.
Siber psikolog Elaine Kasket, büyük dil modelleri sayesinde bu teknolojinin artık kolay ve ucuz hale geldiğini belirterek, “Yeterli dijital iz varsa, ortaya tanıdık gelen ve inandırıcı bir şey çıkarmak mümkün” dedi.
York Üniversitesi’nden Louise Richardson ise bu yöntemi, mezar ziyareti veya kişisel eşyaları saklamak gibi bağ sürdürme yollarına benzetiyor. Ancak Richardson, “Artık onlarla konuşmaya devam edebiliyorsunuz, bu da yas sürecini bozabilir” uyarısında bulundu.
Teknoloji Ölümü Yenebilir mi?
Dijital diriliş teknolojisine yönelik ilginin, geleneksel dini inançların yerini teknolojiye bırakmasından kaynaklandığı yorumları yapılıyor. Uzmanlara göre, asıl tehlike yasın doğal bir süreç olduğunun unutulması.




