Her Meyve Olgunlaşmayı Beklemez!

Baharın en güzel armağanlarından biri çağla badem, olgunlaşmadan önce yenen nadir meyvelerden biridir. Ekşi, ferah ve çıtır lezzetiyle yalnızca kısa bir süre bizimle olur. Yani çağlayı yemek için beklemek gerekmez; tam tersine, en güzel hali henüz hamken yaşanır.

Datça’da bir ay önce patlayan badem çiçekleri, şimdi beyazdan yeşile dönen bu döngünün bir parçası oldu. Doğanın her yıl aynı ritimde sunduğu mucizeyi zamanında değerlendirebilmekse insana kalmış.

"Zaman her meyvenin olgunlaşmasını beklemez."


Çağlanın Lezzeti ve Felsefesi

Tuzun içine batır, dişlerinin arasında katır kutur. O an, tazeliğin çıtırtısı kulaklarında yankılanır. Ekşiliği, insanın yüzünü buruşturur ama işte o an, çağlanın gerçek tadı ortaya çıkar.

Bu tat hayatın kendisini hatırlatır. Tıpkı çağlanın olgunlaşıp bademe dönüşmesi gibi, insan da zamanla değişir. Her şeyin en tatlı anı, olgunlaşmadan az önce değil midir zaten?

Ama ne yazık ki, doğanın cömertçe sunduğu bu nimetleri fırsatçılar kaçırmaz. Köylüden ucuza alınan çağlalar, büyük şehirlerde gram gram satılır. Oysa çağlanın fiyatı değil, felsefesi önemlidir.

"Çağla sadece bir meyve değil, bir öğreti."


Bir Çağlanın Peşinde…

Ovabükü yollarında çağla badem arayan bir Ankara plakalı araba… İçinde dört kişi, Mesudiye’de çağlalar henüz küçük ama Palamutbükü’ndekiler tam yemelik!

Adana'da DEAŞ'lı teröriste para aktardığı iddia edilen sanık hakim karşısında Adana'da DEAŞ'lı teröriste para aktardığı iddia edilen sanık hakim karşısında

Bir köylü kadın, bahçelere izinsiz dalmamaları gerektiğini söylerken bir de mani patlatıyor:

"Dalda var iki çağla,
Biri sana, biri bana.
Bu çağlalar komşunun,
Helal etmez vallaha."

Bir çağla için bile helal-haramı gözeten bir kültürden, vicdanı para ile ölçen bir düzene… Ne çok şey değişti, değil mi?

Ama doğa hâlâ bildiğini okuyor. Çağlalar büyüyor, çiçekler soluyor, mevsimler dönüyor. Önemli olan, hayatı ıskalamamak!

"Bazı lezzetler vardır ki, vakti geçince bir yıl daha beklemek gerekir."


Çağlayı Kaçırma, Hayatı Iskalama!

Çağlanın zamanı geldi. Yedin yedin, yemedin önümüzdeki bahara!

Şimdi, tadını çıkarmanın ve doğanın sunduğu bu geçici güzelliğin farkına varmanın tam vakti. Çünkü bazı anlar, tutulmazsa avuçlardan kayıp gider.

Editör: Resul Özdil