Ö.312 yılında kamp komutanı olan Seleukos tarafından Babil'de imparatorluğunu ilan ederek kurduğu Selekus İmparatorluğu yalnızca Babil'i değil Makedon İmparatorluğu'nun doğu kısmının tamamına yakınını da idaresi altına almıştır.
Seleukos'un Hindistan'a kadar gidip Hint kralına, devletin doğu kısmını beş yüz fil karşılığı Hintlere bırakmasıyla Seleukos Devleti'nin Hindistan üzerindeki hakimiyeti kalmamıştır.
Aldığ fillerle daha sonra yaptığı savaşlarda başarı kazanan Sekeukos; böylelikle Doğu Anadolu ve Kuzey Suriye'nin kontrolünü de ele geçirdi. Yönetime kattığı coğrafya yüzünden yeni başkent olarak Antakya şehrini kurdu.
Kente isim olarak Babası Antiokus'a ithafen Antiochia adını verdi. Sınırları Batı Anadolu'ya kadar uzanan imparatorluğu Avrupa'ya kadar genişletmeyi düşünen Seleukos, bir suikasta kurban gidince yerine oğlu I. Antikus geçti.
Antikus babasının batıya doğru genişleme politikasına uymadı. Batıdaki genişleme durdu.
I.Antiokus ve oğlu II. Antiokus bölgede birçok savaş yaptılar. Savaşların çoğu Mısır satrapı ve Anadolu'yu işgal eden Galatlarla yapıldı.
Bu dönemde Seleukoslar topraklarına hakim olmada güçlük çektiler. Sonraki zamanda başa geçen II Seleukos döneminde toprakların birçoğunda bağımsızlık ilan edildi
Bu topraklar arasında Kapadokya'da vardı. Seleukoslar ancak III Antikos zamanında diriliş kazanabildiler. Büyük Antiokus Anabasis adını verdiği düşünceyi uygulayarak topraklar üzerinde bağlılık oluşturmayı düşünüyordu.
Büyük İskender'in hedeflerine uygun olarak Hindistana kadar sefer düzenleyen Büyük Antiokus geri döndüğünde Mısırlılar üzerine sefer düzenleyerek Suriye'den çıkardılar.
Eski ihtişamına kavuşan Seleukos İmparatorluğu'nun bu başarısı uzun sürmedi. Yunan'ı işgal etmesinin ardından Romalılara karşı ağır bir yenilgiye uğratıldı. Bu çöküşün başlangıcı oldu.
Ağır savaş tazminatlarını ödemede zorluk çeken Seleukoslar kendi içlerinde de karışıklık yaşamaya başladılar. Bu karışıklık IV. Antiohkus Epiphanes'in tahta geçmesine kadar sürdü.
Seleukos Krallığı'nın bunca gerilemesine karşın Antiokhus merkez ile diğer bölgeler arasındaki bağları güçlendirici politika yürüttü. Bu bölgelerden en önem verdiği Kilikya Bölgesiydi. IV. Antiokhus Kilikya'da beş kenti yeniden kurdu.
Kastabala dışındakilere Seleukoslu yöneticilerin isimlerini verdi. Bu kentler Kastabala-Hierapolis, Oeniandos-Epiphaneia, Mopsouhestia-Pyramos Seleukeiası, Magarsos-Pyramos Antiokheiası, Adana- Saros Antiokheiası'dır.
Bu kentlerden beşine sikke basma izni verildi. Kyndos Seleukeiası'nın önceden beri sikke basma izni vardı.
Önceden beri kutsal kent olarak bilinen Kastabala yeniden adlandırıldı. Pereasia kültü güçlendirildi.
Bölgede Athena'nın tapınıldığı Magarsos'a ilgi gösterilerek kendi sisyasi gelişimine katkıda bulunuldu.
Bölgede Helenizm tekrar yükselişe geçti. Bundan sonraki dönemde imparatorluk tamamen dağlıma sürecine girdi. Bunun sonucu olarak bölgede korsalık faaliyetleri arttı.
Kilikya üzerindeki Seleukos otoritesinin kalkması bölgenin de asayişini bozarak güvenilmez bir yere çevirdi.