Perslerin anayurdu Persia'dır. İran'ın Zagros sıradağlarının güney ucundaki Fars eyaletine denk düşer. Pers imparatorluğu'nun kurucusu Persialı Kyrostur. (M.Ö.559) Kyros'un üç kuşak boyunca küçük Pers krallığına egemen olmuş krallar soyundan gelmekteydi. Pers İmparatorluğu'nun kuruluşundaki sınırları belli değildir. Persler'in, kendileriyle aynı coğrafyayı paylaşan Medler'in hakimiyetleri altında yaşadıkları söylense de bunu destekler bilgilere ulaşılmamıştır. Pyros M.Ö. 550 yılında Med kralı Astyages'i yenilgiye uğratır.
Astyages ordusunu topladı ve fethetmek için Anzan kralı Kyros'a karşı yürüyüşe geçti. Ordu Astyages'e isyan etti ve kendisi esir alındı. Kyros'a onu teslim ettiler. Kyros kraliyet şehri Ekbatana'ya yürüdü. Ekbatana'dan ganimet aldığı gümüşü, altını, malları, hazineleri Anzan'a götürdü.
Perslerin ele geçirdikleri yerlerdeki uyguladıkları yönetim şekli satraplıktır. Kendilerine bağladıkları bölgedeki yönetimleri bir şekilde pasifize ederek, o yörenin yöneticisini satrap tayin ediyor ve vergiye bağlıyorlardı. Bu Anadolu'nun batısında olduğu gibi Kilikya içinde geçerliydi. Özellikle Kilikya'da ki satraplığın sınırları Perslerin döneminde zamana bağlı olarak oldukça farklılıklar gösterebiliyordu. Daha sonra Büyük İskender zamanında da göreceğimiz gibi, Perslerin bu uygulamasını İskender'de bazı farklılıklar getirerek kullanmıştır. Persler artık Anadolu'da tek egemen güçtür.
Lidya Kralı Kroisos M.Ö. 547 yılında Perslere yenilmesinden sonra bölgenin idaresi Perslere geçti. Merkezi Tarsos olan ve içine Kıbrıs, Suriye'yi de alan Kilikya'da başkent Persepolis'e bağlandı. İç yönetiminde özerk olan Seyenessisler her yıl 360 beyaz at ve 500 talant gümüşü Perslere vermek zorundaydı. Pers Kralı Darius'un Yunan savaşlarında Tarsos'u donanma üssü olarak kullanmasının ardından Seyennessisler Darius'a asker yardımında da bulundular. Ünlü tarihçi Heredot, Yunan savaşlarına katılan Seyennessisli askerler için
''Başlarında kendi yörelerine ait miğferler vardı. Kalkan yerine ham deriden yapılmış siperler taşıyorlardı. Üzerlerine yünden yapılmış gocuklar giymişlerdi. Her biri iki mızrak ve Mısırlıların palalarına benzer birer kılıçla silahlanmıştı''der.
Anadolu ve Kilikya'nın Persler tarafından işgal edilmesinden sonra da Seyenessisler bir müddet daha bölgede hüküm sürmeye devam edebilmişlerdi.
Bu arada Perslerin Medleri yenilgiye uğratması ve ittifak kurdukları Lidya'nın düşmesi Kyros'la Babil kralı Nabonidus karşı karşıya getirmişti. Babil kralı Naoboidus ordularının başına geçerek Kyros'un üzerine yürür. Pers ve Babil orduları Opsis'te karşılaşırlar. Babil ordularının yenilgisiyle Kyros Babil'in başkentine yeni kral olarak girer. Kyros döneminde Bölgede fethedilmeyen tek devlet Mısır kalmıştı. Kyros'un oğlu Kambyses uzun bir hazırlıktan sonra Mısır'a yöneldi. Nil'in en doğusundaki kolunda Mısırlılarla karşı karşıya gelen Persler, Mısır'ı yenilgiye uğrattı. Kral III Psammetikhus tutsak alındı. Mısır krallarının yüksek rütbeli bir memuru olan Ucahorresnet'in bu gün Vatikan'da bulunan heykelindeki yazıda
''Bütün yabancı diyarların büyük karalı Kambyses Mısır'a geldi. Bütün yabancı diyarların yabancıları yanındaydı. Bütün toprakları hâkimiyeti altına aldı. Mısır'ın büyük hükümdarı, bütün yabancı diyarların Büyük Kralı olduğu için oralara yerleşti. Majesteleri beni baştabip makamına getirdi. Ben ona Yukarı ve Aşağı Mısır kralı Mesuti-re olarak kraliyet ünvanı hazırlarken O beni bir dost ve sarayın denetçisi olarak yanına aldı. Majestelerinin dikkatini Sais'in önemine çektim. Orası henüz hiçbir doğum yokken doğurmaya başlamış, Re'yi doğuran ana, yüce Neith'in tahtı, Neith tapınağının büyüklüğüne dikkatini çektim…''.
İbaresi dikkat çekicidir.
Kyros'un bu zaferinden sonra İran'ın doğusundan, Kızılımak'a kadar uzanan coğrafyanın da tek denetleyicisi olur. Bölgede daha önce Medlerle anlaşan Lidya, Medlerin yıkılmasını fırsat bilerek Kapadokya sınırını geçer ve Pers ordusuyla karşı karşıya gelir. Mevsim kış olduğundan birbirlerine üstünlük sağlayamazlar. Lidyalılar geri çekilir ama Persler Kapadokya'yı terk etmez. İkinci muharabede Pers orduları Lidyalıları başkenlerine kadar kovalar, kenti iki hafta muhasara altında tutarak zaptederler. Lidya'nın düşüşü Bat Anadolu'nun kapılarını ardına kadar Perslere açar. Persler Ege'nin altını üstüne getirir, bir çok kenti yerle bir eder. M.Ö. 500'lere gelindiğinde bölgedeki tüm Yunan kent devletleri de Pers egemenliği altına girmiş bulunuyorlardı.
M.Ö. 430-355 yılları arasında yaşayan Atinalı yazar Ksenophon M.Ö. 401 yılında Pers Satrabı Genç Kyros'un ordusunda askerlik yapmış ve Kyros'un ölümünden sonra onun ordusundaki Yunanlıları ülkelerine geri götürmüştür. Yunanlıları ülkelerine geri götürme öyküsünün anlatıldığı, Anabasis (Onbinlerin Dönüşü) kitabında Kyroks dönemindeki olayları bir savaş muhabiri gibi anlatmaktadır. Pers Satrabı Genç Kyros, ağabeyi Artakserses'e karşı savaşmak çıktığı yolda Fırat Nehri kıyısında yapılan savaşta ölür. Vatanlarından 2400 km. uzakta olan Paralı Yunan askerlerini yuvalarına kavuşturma işini üstlenen Ksenophon yaptığı uzun yolculuğu anlatırken Kilikya ile ilgili bölümünde Syenessis adlı bir kralın öyküsünden bahseder. Kralın karısının, kardeşini devirmek için yola çıkan Pers Satrabı Kyros'la olan ilişkisini anlatırken, Kyros'un Kilikya Kraliçesi Epyaksa onuruna askerlerine gösteriler yaptırdığından söz eder.
Ksenophon, Genç Kyros'un Gülek Boğazından geçerek Tarsus' ovasına indiğinde gördüklerini kitabında şöyle anlatır.
''Uçsuz bucaksız, görkemli suyu bol, her çeşit ağaç ve bağlarla örtülü, susam, hintdarısı, darı, has buğday, arpa yönünden zengin bir ovaya indi. Ova her yönden yüksek sıradağlarla çevriliydi. Dağların iki ucu kesintisisz bir sur oluşturuyordu. Dağlardan inen Kyros, bu ovada ilerledi. Dört günde 25 fersenk aşarak Kilikya'da Tarsos'a ulaştı. Kilikya Kralı Seyennessis'in sarayı bu zengin ve büyük kentte idi. Kenti 200 ayak genişliğindeki Kyndos Irmağı ortasından ikiye böler Halk kenti boşaltıp Seyennessis'le dağlardaki bir kaleye sığınmıştı. Yalnız tacirlerle, kıyılarda Soloi ve Issos'da oturanlar kalmıştı''.
Pers yönetimi, Kyros'un ölümüyle kurtulduğunu sanan Seyennessis'in elinden Kyros'u engellemeyip ona ilgi gösterdi diye tahtını aldı. Ve Seyennessis Hanedanlığını Kilikya'daki egemenliği de sona ermiş oldu.
Perslerin bu seferleri İyonya'daki kent devletlerinin de ekonomisini olumsuz etkilemiş ve bu devletlerin ticari bir buhran içerisine girmelerine sebebiyet vermişti. Sonuç olarak bölgedeki İyonlalılar bu durumdan hiç hoşnut değildi. Miletlilerin garip bir şekilde Persler'e karşı ayaklanması Ege kıyılarına da sıçradı. Kentler bir bir satraplarını devirmeye başladı. Ama Pers ordusu çok güçlü olduğu için Sparta ve Atina'dan destek almadan Persler'den kurtulmanın imkanı yoktu.
Sparta destek vermedi ama Atina birkaç gemiyle isyana destek verdi. Persler ellerindeki büyük askeri güçle isyanı bastırmayı başarınca Atina'nın yaptığını da unutmadı. Tarihe Pers savaşları olarak geçen Pers İmparatorluğu ile Yunan kent devletleri arasındaki mücadele M.Ö. 499 ile M.Ö. 449 yılları arasında aralıklarla cereyan etmiştir. Milet'in düşmesi İyon deniz kuvvetlerinin yenilmesiyle birlikte artık bölgede karşı koyacak güç kalmayınca 1.Darius Yunanistan'ın bölgedeki ayaklanmaları tekrar destekleyeceğini göz önünde tutarak Yunanistan üzerine bir sefer düzenledi. Trakya ve Makedonya'nın bazı kesimlerini ele geçiren Persler, bir dizi aksilik üzerine seferden vazgeçtiler.
PERS
MPARATORLUĞU
İki yıl sonra yeniden düzenledikleri seferde Yunanlılar karşısında Maraton muharebesinde kesin yenilgiye uğradılar. 1. Darius'un ölümünden sonra 1. Serhas Dünya'nın gördüğü en büyük orduyu hazırlayarak Yunanistan üzerine yürüse de yine çeşitli aksilikler yüzünden başarılı olamadı. Perslerin donanması Salamis Deniz Muharebesinde ağır bir yenilgiye uğrayınca, Grekler topladıkları kuvvetle Perslerin üzerine hücum ederek Pers ordusunu dağıttılar. Bu savaş Anadolu'daki pers hakimiyetinin sonunun başlangıcı oldu. Akdeniz ve Yunanistan'n üzerindeki Pers tehditi ortadan kalkınca Atina önderliğinde kent devletlerince oluşturulan birlik Avrupa'daki Pers kuvvetlerini püskürtünce Anadolu'daki tüm İyon kent devletleri üzerindeki Pers Hakimiyeti de ortadan kalkmış oldu.
Perslerin Yunanistan'la yapmış oldukları barış anlaşması gereği artık Ege Denizi Pers donanmalarına kapatıldı. Kıyıdaki tüm Pers satraplıkları da ortadan kaldırıldı. Perslerin Kilikya üzerindeki egemenlikleri Büyük İskender'in Kilikya bölgesini ele geçirmesine kadar devam eder.