Bilim dünyası, Antarktika'nın buzullarının altında yatan gizemi çözmek için önemli bir adım attı. Doğu Antarktika bölgesinde gerçekleştirilen son araştırmalar, 34 milyon yıldır buzulların altında saklı kalan yer şekillerini gün yüzüne çıkardı. Bu çalışma, sadece Dünya'nın değil, aynı zamanda Güneş Sistemi'nin en esrarengiz bölgelerinden biri olarak kabul edilen Antarktika'nın sırlarını aralamada büyük ilerleme sağladı.
Durham Üniversitesi'nden bilim insanları, özel radar görüntüleme sistemleri sayesinde buzulların altındaki topografik yapıyı ayrıntılı biçimde inceleyebildi. Yapılan ölçümler ve analizler, buzulların altında yüksek dağlar, derin vadiler ve geniş çukurların yanı sıra, büyük ve dikkat çekici düzlüklerin varlığını ortaya koydu. Bu düzlüklerin, milyonlarca yıldır neredeyse bozulmadan kalması, bilim insanlarını hem şaşırttı hem de heyecanlandırdı.
Araştırma ekibinden Dr. Guy Paxman, "Doğu Antarktika'nın buzulları altındaki yer şekilleri, Dünya üzerindeki en gizemli alanlardan biri. Geliştirdiğimiz radar sistemi sayesinde bu bölgenin topografyasını net bir şekilde haritalandırdık ve birçok şaşırtıcı bulguya ulaştık.
Özellikle buzulların altındaki bu büyük düzlüklerin varlığı, buzulların hareket hızını önemli ölçüde etkiliyor" açıklamasını yaptı.
Nature Geoscience dergisinde yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, bu düz alanlar son 30 milyon yıl içerisinde büyük oranda değişmeden kalmış ve buzulların erime hızını yavaşlatıyor. Bu durum, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın buzullar üzerindeki etkilerini anlamada kritik bir öneme sahip.
Bilim insanları, Antarktika'daki buzulların tamamen erimesinin Dünya genelinde deniz seviyelerinde yaklaşık 52 metre yükselmeye yol açacağını belirtiyor. Bu da kıyı şehirleri ve ada ülkeleri için büyük bir tehdit oluşturuyor. Doğu Antarktika’daki bu keşif, küresel iklim modellerinin doğruluğunu artırmak ve gelecekte yaşanabilecek çevresel değişiklikleri önceden tahmin etmek için büyük bir fırsat sunuyor.
Dr. Paxman sözlerini şöyle tamamladı: "Buzulların altında yüzyıllardır saklı kalan bu geniş düzlükler, bölgenin jeolojik ve iklimsel tarihini anlamamız için benzersiz bir pencere açıyor. Bu bulgular, buzulların davranışını ve dolayısıyla küresel iklim üzerindeki etkilerini daha iyi kavramamıza yardımcı olacak."
