1948 yılına kadar esmer ekmek tüketimi yaygındı ve maya, evde üretilen ekşi maya ile doğal olarak elde ediliyordu.

Ancak, ABD'nin genetik değişikliklerle 48 kromozomlu "Cüce Buğday" türünü geliştirmesiyle, dünyanın verimli toprakları ve buğday üretimi kimyasal gübreler ve zehirli ilaçlarla tanıştı.

Bu genetiği değiştirilmiş "cüce buğdaylar", zamanla Pakistan ve Hindistan gibi ülkelere de ihraç edilerek üretim rekorları kırıldı. 1950'den itibaren ABD'nin "ihtiyaç fazlası" olarak nitelendirdiği bu "cüce buğday" Türkiye'ye de sokuldu. Türkiye, kurak yıllarda bu buğdayımsı ürünü ithal ederek, GDO'lu buğdayla tanıştı.

437387255 1162051498144359 4728239058698708659 N

Bu genetiği değiştirilmiş buğdayın tüketimi, Türkiye'de birçok sağlık sorununu da beraberinde getirdi. Gluten, çölyak, diyabet, otoimmün hastalıklar, obezite, alzheimer, demans, dikkat eksikliği ve romatizmal hastalıkların artması bu döneme denk geldi.

Endüstriyel beyaz undan yapılan "beyaz ekmek" DP iktidarının vaadiydi ve medya tarafından kalite, zenginlik ve refah göstergesi olarak sunuldu.

Halk, beyaz ekmeğin zararlarını bilmeden tüketmeye başladı ve beyaz ekmek yedikçe daha fazla aç kalmaya başladı. Bu, sağlık sorunlarının ve hastalıkların artmasına neden oldu. Pahalı olan kara ekmek, aslında hem bütçe hem de sağlık açısından daha uygun bir seçenekti, ancak bu fark halka yeterince anlatılmadı.

Türkiye, dünya ortalamasının beş katı ekmek tüketmekte ve aynı zamanda çöpe en fazla ekmek atan ülke olarak dikkat çekiyor. Beyaz ekmek çabuk bozulduğundan, israf da artıyor.

Avrupa ülkeleri, Marshall Yardımı ile beyaz ekmek yemeye başlamış olsa da, yıllar sonra beyaz ekmek tüketimini bıraktılar ve tam buğday ekmeğinin faydalarını anlamaya başladılar.

Hastalıklardan korunmak için ilaçlara değil, sağlıklı besinlere yönelmek önemli. Tüketiciler, parasını neye verdiğini bilmeli ve yerli ata tohumu ile geleneksel tarım yöntemleriyle üretilmiş, GDO'suz ve kimyasal katkı maddesi içermeyen gıda talep etmelidir.

Kumluca’da Yörük Göçü 25’inci kez canlandırıldı Kumluca’da Yörük Göçü 25’inci kez canlandırıldı

Ata tohumuyla üretim yapan çiftçilerin devlet tarafından desteklenmesi, yerli üretimin ve sağlıklı beslenmenin yaygınlaşması açısından önem taşıyor.

Osmaniye'nin ve Türkiye'nin geleneksel ekmek kültürünün yeniden canlanması ve sağlıklı tarımın desteklenmesi için bu konulara dikkat çekmek gerekiyor. Haber Merkezi 

Editör: Haber Merkezi