Ramazan ayının başlamasıyla birlikte, Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde geleneksel davulcuların mesai saatleri başlıyor.
Sahur vaktinden önceki saatlerde ve iftar zamanında, davulcuların ritmik sesleri sokaklarda yankılanıyor, insanları oruç açma vaktine hazırlıyorlar.
İstanbul'un tarihi semtlerinden biri olan Fatih'te yaşayan 67 yaşındaki Mehmet Bey, "Ben 50 yıldır bu geleneği sürdürüyorum. Babamdan, dedemden bana geçti. Her yıl Ramazan ayında bu görevi yerine getirmek benim için bir gurur ve onur kaynağı" diyor.
Mehmet Bey, bu geleneğin toplumda birlik ve beraberlik duygularını pekiştirdiğini ve Ramazan'ın manevi atmosferini yaşatmada önemli bir rol oynadığını vurguluyor.
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte, genç nesiller de geleneksel davulculuğa ilgi gösteriyor. 25 yaşındaki Ahmet, "Babamın izinden giderek davul çalmayı öğrendim. Bu geleneği sürdürmek benim için önemli, çünkü bu, kültürümüzün bir parçası" diyor.
Geleneksel davulcular, Ramazan ayının manevi atmosferini canlı tutarken, aynı zamanda geçmişten gelen bu önemli geleneği gelecek nesillere aktarmak için çaba harcıyorlar.
Davul seslerinin, şehirlerin sokaklarında yankılanmasıyla birlikte, Ramazan ayının coşkusu ve dayanışma ruhu her zamankinden daha belirgin hale geliyor.
