İstanbul’un Üsküdar ilçesinde, Kuzguncuk mahallesinde bulunan Antico Pavone, eski zamanlardan günümüze uzanan bir yolculuğa davet ediyor. Dükkânın dizaynı antika severleri büyülüyor ve geçmişin değerli izlerini günümüze taşıyan bir atmosfer sunuyor. Üç nesildir tarih ve sanatın izini süren Antico Pavone, yıllar boyunca biriktirdiği benzersiz eşyalarla dolu bir hazine avı sunuyor. Mobilyadan dekoratif objelere, nadide porselenlerden antik takılara kadar geniş bir yelpazede özenle seçilmiş eşyalarıyla dikkat çekiyor.

Resim2 

Dükkânın tarihi, Osmanlı döneminde eski Beylerbeyi Sarayı lojmanı olarak inşa edilmiş olmasıyla da öne çıkıyor. Antika severler, bu tarihi atmosferin yanı sıra dükkânın içindeki her detaydan etkileniyorlar. Antico Pavone'nin sahibi Orcan Özcan, dükkânın geçmişini şu şekilde anlatıyor: “Burası eski Beylerbeyi Sarayı’nın lojmanıymış, oradan gelen sanatçılar, ressamlar atlarla buraya gelirlermiş atlarını buraya bağlarlarmış ve yukarıdaki konutlarına çıkarlarmış. Bu hikâyeyi gelen müşterilere anlatınca tarih seven müşterilerimizi dükkânın yapısı ve geçmişiyle birlikte antika eşyalarımız daha da dikkatini çekiyor.”

Resim4Resim1

Antikacılığı sadece eski eşyaların alınıp satılmasından öte bir meslek olarak gören Özcan, antikacılığın insanlığın tarihine saygı duymak, geçmişin izlerini korumak, kültürel mirası yaşatmak ve insanları bir araya getirmek için bir araç olduğunu vurguluyor. Özcan, şu sözlerle devam ediyor: “Antikacılar, her bir eski nesnenin altında yatan büyüyü ve değeri keşfetme tutkusuyla hareket ederler. Biz bu kültürle büyüdük, dedemizden öğrendik bu işi. Zaten bu iş elini verince kolunu kaptıracağın bir iş, iki AVM gezseniz bir süre sonra tüm ürünleri tanırsınız ve ezberler, hep aynı şeyleri görüyor düşüncesine dalarsınız ama antika sevdası böyle olmuyor. Bir gittiğiniz antikacıdan çıkıp diğer antikacıya gittiğinizde bambaşka bir dünyayla karşılaşırsınız, öbür antikacıda başka ürünler görürsünüz ve farkı hayaller kurmaya başlarsınız. Sonu olmayan bir iş olduğu için bitecek tükenecek bir iş değil. O yüzden bu işe girdiğinizde ölene kadar devam edersiniz. Daha da ötesi çocuğunuzun da bu işle devam etmesini istersiniz. Üç kuşaktır devam ettirmekteyiz bu işi ve benim de çocuğumun benden sonra bu işi devam ettirmesini, bu ruhu yaşatmak istemesini umuyorum.”

Hatay'da öğrencilere siber suçlar anlatıldı Hatay'da öğrencilere siber suçlar anlatıldı

Resim7Resim6

Genç neslin sıfır eşya sevdasının yanı sıra bir antika merakı da artık söz konusu. Antikacılar, günümüzde eşyaların taşıdıkları yaşanmışlık bakımından ilgi görüyor ve bu ilginin sosyal medya aracılığıyla yayılması sektörü popülerleştiriyor. Orcan Özcan, artık insanların antika eşyaları daha çok önemsediğini ve antika ürünlerin bu sayede gençler arasında da popülerleştiğini söylüyor. “Önceden ikinci el eşya denirdi belki ama şu anda öyle değil. Eşyada bir yaşanmışlık var denerek kıymet veriliyor.  Bu sayede gençler artık ninelerinin, dedelerinin eşyalarını saklayıp özen gösteriyor.” diyerek cümlelerini sonlandırdı.

Muhabir: Anıl Sarı