Osmaniye’de Yaşayan Bir Anadolu Geleneği

Bayram sabahlarında Osmaniye sokaklarında yükselen çocuk kahkahaları, sadece bir sevincin değil, köklü bir Anadolu geleneğinin de habercisidir. Yıllardır sürdürülen zarif bir alışkanlık vardır ki, o da bayram harçlıklarının mendil içinde verilmesidir. Peki Osmaniyeli büyükler neden bu incelikli yöntemi hâlâ yaşatıyor? İşte geçmişten günümüze uzanan bu anlamlı geleneğin hikâyesi…


Mendil İçinde Harçlık: İnceliğin ve Görgünün Simgesi

Osmaniye'de bayram sabahları, çocuklar büyüklerinin ellerini öpmek için sıraya girerken, dikkat çeken o küçük, renkli mendiller ellerde hazır bekler. Bu mendillerin içine konan harçlıklar sadece maddi bir armağan değil; aynı zamanda saygı, sevgi ve görgü kurallarının sembolüdür.

Bu gelenek, Osmanlı dönemine kadar uzanır. O zamanlar para doğrudan elden verilmezdi; mendil içinde sunulması, hem paranın değerine duyulan hürmeti hem de karşıdaki kişiye gösterilen zarafeti ifade ederdi. Osmaniye gibi Anadolu’nun kadim şehirlerinde bu gelenek nesilden nesile aktarılır.


Hijyen ve Gelenek El Ele

Eskiden para elden ele doğrudan verilmesinin hijyen açısından sakıncalı sayıldığı dönemlerde, mendil ya da zarflar adeta görgü kuralı hâline gelmişti. Bugün de Osmaniye’de birçok aile, çocuklara harçlık verirken bu geleneği sürdürmeye devam ediyor. Çünkü bu sadece bir alışkanlık değil; aynı zamanda temizlik, edep ve saygının bir göstergesidir.


Mendil: Sadelik, Temizlik ve Bereketin Temsilcisi

Osmaniye kültüründe mendil, sadece bir aksesuar değil; derin anlamlar taşıyan bir simgedir. Saflığı, temizlik anlayışını ve bereketi temsil eder. Bayram sabahı bir çocuk mendilin ucunu açtığında, içinden çıkan sadece para değil; bir gelenek, bir hatıra ve bir sevgi selidir.

Taşköprü  Zamanı Aşan Roma Mirası
Taşköprü Zamanı Aşan Roma Mirası
İçeriği Görüntüle

Eski Bayramların İzinde…

Eskiden bayramlar sadece yeni elbiseler ve kalabalık sofralarla değil, aynı zamanda değerlerin ve görgünün yaşandığı zamanlardı. Osmaniye’de bu tür geleneklerin hâlâ canlı olması, Anadolu kültürünün zamana direnme gücünü ortaya koyuyor. Harçlığın mendille verilmesi de bu güçlü bağın bir ifadesi.

“Bir mendil, sadece bir kumaş parçası değil; bir neslin inceliğini ve terbiyesini taşıyan küçük bir zaman kapsülüdür.”

Muhabir: Ayşe Koca