Ayşe Barım’ın, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak yargılanan Mehmet Osman Kavala, Çiğdem Mater Utku ve Memet Ali Alabora ile yoğun iletişimde olduğu tespit edildi.
Başsavcılıktan yapılan açıklamada, Barım’ın 2013 yılı Mayıs ve Haziran aylarında sahibi olduğu şirket bünyesindeki sanatçılarla yaptığı görüşmelerde, onları Gezi Parkı eylemlerine katılmaları yönünde teşvik ettiği ve kendisinin de bu eylemlere bizzat iştirak ettiği öne sürüldü. Ayrıca, bir telefon görüşmesinde bir bildiri yayınlanması yönünde fikir alışverişinde bulunulduğu ancak bildirinin içeriğinin tespit edilemediği belirtildi.
Evi ve Ofisi Arandı
Polis ekipleri, Barım’ın İstanbul’daki evi ve iş yerinde arama gerçekleştirdi. Elde edilen dijital materyaller ve belgelerin incelemeye alındığı ifade edildi. Gözaltı işleminin ardından Barım’ın savcılık sorgusunun devam ettiği öğrenildi.
Sektörde Tekelleşme ve Tartışmalar
Soruşturma süreci, sanat dünyasında da büyük yankı uyandırdı. Ayşe Barım, geçmişte sektörde tekelleşmeye neden olduğu iddiaları ve kendisine karşı çıkan oyuncuları piyasadan uzaklaştırdığı öne sürülen stratejileriyle tartışma yaratmıştı. Bu iddiaların bazı sanatçıların ifadelerinde yer alıp almadığı ise henüz netlik kazanmadı.
Gezi Parkı Davası Kapsamında Yeni Halkalar mı?
Barım’ın gözaltına alınması, Gezi Parkı davasında yeni bir aşamaya işaret ediyor. Başsavcılık, Barım’ın iletişim ve faaliyetlerinin olayların organizasyonunda kritik bir rol oynayıp oynamadığını araştırıyor. Sosyal medyada yer alan paylaşımlar ve çeşitli haberler de soruşturma dosyasına dahil edildi.
Soruşturmanın kapsamı ve Barım hakkındaki iddiaların detayları kamuoyu tarafından dikkatle takip edilirken, bu gelişme hem sanat camiasında hem de hukuk çevrelerinde geniş yankı buldu.