29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla 29 Ekim Kadınları Derneği Osmaniye Şube Başkanı Fatma Ağca Keskinbaş önemli açıklamalarda bulundu. Keskinbaş, Cumhuriyet’in 102. yıl dönümüyle aynı zamanda derneklerinin yıldönümünü de kutladıklarını belirterek, Sivas’ta şubelerle bir araya geldiklerini ifade etti.
Keskinbaş, açıklamasında şunları söyledi:
“Cumhuriyetin ilanının 102. yıl dönümündeyiz. Ülkemizin bağımsızlık ve özgürlüğü ve onun armağanı olan cumhuriyetin ilanını getiren bu güzel tarih, aynı zamanda derneğimizin de yıldönümüdür. Bu amaçla, 4 Eylül 1919’da milletin seçilmiş temsilcilerinin ülke yönetimine el koymak için toplandığı, Cumhuriyetin doğumunu müjdeleyen Sivas Kongresi’nin yapıldığı Sivas’ta şubelerimizle bir araya geldik. Hem bir bayramı kutlamak, hem de sorunlarımızı saptayarak çözümler için bir yol haritası çizmek istedik.”
Sivas’ı, Anadolu Kadınları Müdafai Vatan Cemiyeti’nin kurucusu Melek Reşit Hanım’ın cesur geçmişiyle dolu bir şehir olarak nitelendiren Keskinbaş, “Onun anıları, bağımsızlık mücadelesine katkı veren binlerce kadının da anılarıydı. Geçmişten güç aldık. Ancak, bir kadın derneği olarak bugüne ve daha iyi bir gelecek için Cumhuriyet’in devrimci özüne uygun olarak yapılması gerekenlere de bakmamız gerekiyordu” dedi.
Keskinbaş, kadın haklarının günümüzde ciddi tehdit altında olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
“Cumhuriyetin ilanı ile kazanılmış ve kadınların mücadelesi ile ileri yasal güvencelere kavuşturulmuş haklarımız, ciddi bir tehditle karşı karşıya. Bu nedenle, tam da Cumhuriyet Bayramının yıl dönümünde iktidarın her yeni girişimi kadın haklarını tırpanlıyor. Anayasa’nın 10. Maddesi ışığında eşitlik temelinde elde edilen haklar, uygulanabilirlikten uzaklaştırılıyor.”
Açıklamasında, İstanbul Sözleşmesi ve 11. Yargı Paketi üzerinden kadın haklarına yönelik geriye gidişin altını çizen Keskinbaş, “Kadınlar, LGBTİ+’lar ve feministler, özel yaşamlarımız tehdit altında diye sokaklarda seslerini yükseltiyor. İnsan onurunun savunulması, yasal düzenlemelerin kadının insan hakları anlayışı ile inşa edilmesi ile mümkündür. Bizler sesimizi yükseltmekten vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Keskinbaş, kadınların maruz kaldığı şiddet ve ayrımcılığa karşı somut çözüm önerilerini de paylaştı:
-
Yaşam hakkının güvenceye alınması, korunmaya muhtaç kadınların taleplerinin ciddiye alınması, ihmali görülen kamu görevlileri hakkında soruşturma açılması,
-
100.000 nüfusa en az bir sığınak, 200.000 nüfusa en az bir cinsel şiddet kriz merkezi kurulması,
-
Kadın ve LGBTİ+ cinayetlerinde soruşturma ve yargı süreçlerinin adil yürütülmesi, özel eğitimli personel görevlendirilmesi,
-
Toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin yaratılacağı eğitim müfredatlarının bilim ve insan hakları temelli düzenlenmesi.
Kadınların eşit yurttaşlık hakkı ve demokratik temsil taleplerine de dikkat çeken Keskinbaş, “Kadınların karar alma mekanlarında eşit temsili, %50-%50 olarak sağlanmalı. Kadın politikaları tüm bakanlıkların alanını ilgilendirmelidir. Sosyal devlet anlayışı, kadını eve hapsetmek yerine eşit istihdam ve sosyal güvenceli hakları sağlamalıdır” dedi.
Keskinbaş, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Demokrasi, özgürlük ve laiklik birbirini besleyen kavramlardır. Laiklikten geri gidiş, özellikle kadınlar için özgürlüklerimizin elimizden alınacağının işaretidir. Bu nedenle derneğimiz, sizleri Cumhuriyet kazanımlarına, demokratik, laik ve insan haklarına dayalı bir sosyal hukuk devletinin inşası için dayanışmaya davet etmektedir.”




