414 TL’ye satılan mini yangın tüplerinin fiyatı, yangından sadece bir gün sonra 735 TL’ye yükseldi. Bu artış, toplumda büyük tepkiyle karşılandı.
Yangın felaketinin ardından artan farkındalıkla vatandaşların yangın tüpü gibi güvenlik ekipmanlarına yönelmesi, bazı satıcılar tarafından fırsatçılıkla karşılık buldu. Uzmanlar, böylesine hayati önem taşıyan güvenlik ekipmanlarının fiyatlarının bu denli yükselmesinin, özellikle dar gelirli vatandaşların güvenlik önlemi almasını zorlaştıracağını belirtiyor.
Yaşanan bu fiyat artışı, birçok kişiye COVID-19 pandemisi döneminde maske ve kolonya fiyatlarında görülen fahiş zamları hatırlattı. O dönemde, temel hijyen ürünlerine yönelik yoğun talep, bazı firmalar tarafından fırsatçılığa çevrilmiş ve fahiş fiyat artışlarıyla sonuçlanmıştı. Benzer bir durumun yangın tüplerinde yaşanması, toplum yararı gözetilmeden yapılan bu tür zamların tekrarlanan bir sorun haline geldiğini ortaya koyuyor.
Konuyla ilgili görüş bildiren tüketici hakları savunucuları, acil ihtiyaç kapsamına giren güvenlik ekipmanlarının fiyat artışlarının derhal denetlenmesi gerektiğini vurguluyor. Uzmanlar, yangın tüpü gibi ürünlerin özellikle afet riski bulunan bölgelerde uygun fiyatlarla temin edilebilir olması gerektiğini ifade ederek, bu durumun hem ticari ahlak hem de toplumsal sorumluluk açısından sorun teşkil ettiğini belirtiyor.
Öte yandan, yetkililerden henüz resmi bir açıklama gelmemiş olsa da Ticaret Bakanlığı ve ilgili kurumların bu fiyat artışlarını denetlemesi bekleniyor. Tüketiciler, fırsatçılığın önüne geçilmesi için gerekli yaptırımların uygulanmasını talep ediyor.
Yangın gibi afetlerin ardından güvenlik bilincinin artırılması gerektiğini belirten uzmanlar, fiyatların kontrol altında tutulmasının ve halkın güvenliğe erişiminin engellenmemesinin önemine dikkat çekiyor. Bu durum, hem toplumsal dayanışmanın güçlenmesi hem de fırsatçılıkla mücadele edilmesi adına kritik bir sınav olarak görülüyor.
