ANTALYA (AA) - SÜLEYMAN ELÇİN - Antalya'da evlat edindikleri ve 2 yaşındayken otizm teşhisi konulan Yiğit'ten hiçbir zaman vazgeçmeyen Hatice Tekeli, 20 yıldır gözü gibi baktığı oğlunun gösterdiği ilgi, sevgi ve eğitimle gelişmesini sağladı.

Sevgi iyileştirir... Antalya'da 20 yaşındaki otizmli Yiğit ile Hatice annenin hikayesi bu söze en iyi örnek.

Antalya'da yaşayan 57 yaşındaki Hatice ve 62 yaşındaki Yusuf Tekeli çifti, 15 yıllık evliliklerinde çocuk sahibi olamayınca evlat edinmeye karar verdi.

Başvuruda bulunan çift, 20 yıl önce henüz 3 aylık olan Yiğit bebeği evlatlık edindi.

Evlerinde çocuk sesi yükselmesinin sevincini yaşayan çiftin evlat edindiği Yiğit'e henüz 2 yaşındayken otizm teşhisi konuldu.

Oğlunun otizmli olduğunu öğrenince üzülen Hatice Tekeli, çevresindekilerin "Biyolojik oğlun değil, yuvaya geri bırak" telkinine rağmen "O bana Allah'ın bir lütfu" diyerek kararından vazgeçmedi.

Otizmli oğlunun elini eşiyle bırakmayan Tekeli, ilgisi ve sevgisinin yanı sıra aldırdığı özel eğitimlerle Yiğit'in sürekli kendisini geliştirmesini sağladı.

Önce "anne" ve "baba" diyebilen, ardından da kurduğu uzun cümlelerle insanlarla iletişim kuran Yiğit, sosyal hayatta bütün işlerini kendisi görmeye başladı. Başarılı da bir eğitim hayatı geçirerek liseden mezun olan Yiğit, üniversite sınavlarına hazırlanıyor.

İyi resim yapabilen, el sanatları atölyesinde yaptıkları ve el becerisiyle öğretmenlerini şaşırtan Yiğit, iyi bir üniversiteden mezun olarak meslek sahibi olmak istiyor.

Hatice Tekeli, oğlunun eğitim gördüğü Aksu Özel Yürekler Halk Eğitim Merkezi'nde AA muhabirine, minik Yiğit'i ilk gördüğünde kalbinin titrediğini ve "İşte benim oğlum" dediğini söyledi.

- "Bizim sevgimiz ona çok güzel yol katettirdi"

Oğlunun otizmli olduğunu öğrenince evlat edinme kararını bir an olsun bile sorgulamadığını belirten Tekeli, "Onu asla bırakamazdım. Evladımdan öte gibi oldu. Onu sevgiyle, ilgiyle büyüttüm. Hayattaki en mutlu anım bana 'annecim' dediği gündü. Her geçen gün kendini geliştirdi. Özel eğitim okullarına gitti. Evlerde özel dersler aldı." dedi.

Otizmli çocuğu biyolojik annelerinin bile bazen kabullenmediğini dile getiren Tekeli, hayatını oğluna adadığını kaydetti.

Yiğit'i hayata nasıl bağlayacaklarını düşündüklerini ve onu bir noktaya kadar getirdiklerini anlatan Tekeli, "Çok güzel resim yapabiliyor. Sosyal becerileri çok iyi. Güzel yemekler yapıyor. Kendi günlük ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Girdiği ortamda her zaman pozitif enerjisiyle insanların sevgisini kazanıyor. Bizim sevgimiz ona çok güzel yol katettirdi. Annelik çok güzel bir duyguymuş. Doğurmak önemli değil. Biz birbirimize bir yumruk gibi sarıldık ve birbirimizi hiç bırakmayacağız." diye konuştu.

Baba Yusuf Tekeli de hayatlarını adadıkları Yiğit'in çok güzel bir gelişim sağladığını vurguladı.

Yiğit'in daha çok sosyalleşmesi ve topluma karışması için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını belirten Tekeli, "Yiğit'in gelişimindeki her adım bizi ayrı mutlu ediyor. Bütün zorluklara hiç yılmadık. Oğlumuzu daha ileriye nasıl götürebiliriz diye düşündük. İyi ki o bizim hayatımıza girmiş. Yiğit, sevgiyle büyüdü. Ömür boyu da oğlumuzun elini hiçbir zaman bırakmayacağız." ifadelerini kullandı.

Yiğit ise annesi ile babasını çok sevdiğini ve mutlu olduğunu dile getirdi. Özellikle resim yapmayı çok sevdiğini anlatan Yiğit, geleceğe umutla baktığını ifade etti.