EĞİTİMİN YARIŞA DÖNÜŞTÜĞÜ GÜNÜMÜZDE, ESKİ OKUL YILLARININ ÖZLEMİ

Bir zamanlar öğrencilik daha sade, daha doğal ve daha mutluydu. At yarışı gibi bir rekabetin olmadığı, özel ders ve kurs telaşının yaşanmadığı dönemlerde, eğitim bir yarış değil, bir yaşam biçimiydi.

O yıllarda çocuklar okuldan çıkınca doğrudan eve gider, yemeklerini yer ve arkadaşlarıyla buluşurdu. Sokakta oynanan oyunlar, sadece eğlence değil, aynı zamanda hayatın en güzel öğretmeniydi.

EĞİTİMİN TİCARETE DÖNÜŞMEDİĞİ ZAMANLAR

Bugün eğitim, birçok aile için büyük bir yatırım kalemine dönüşmüş durumda. Özel okullar, kurslar, deneme sınavları ve özel dersler… Artık çocuklar için öğrenmek, çoğu zaman bir baskı hâline geliyor.

Oysa eskiden, öğrenmek doğal bir süreçti. Ne not kaygısı, ne sınav stresi vardı. Öğretmenler, öğrencilerine sadece bilgi değil, hayatı da öğretirdi. Aileler çocuklarını başarı için değil, insanlık için büyütürdü.

Eskiden Öğrencilik Daha Güzeldi

OYUN, EN GÜZEL EĞİTİMDİ

13 Okula “Mavi Yeşil Okul” Etiketi Verildi
13 Okula “Mavi Yeşil Okul” Etiketi Verildi
İçeriği Görüntüle

Mahalle aralarında oynanan mendil kapmaca, seksek, ip atlama, misket ve saklambaç, çocuklara paylaşmayı, sabretmeyi, dostluğu öğretirdi. Hiçbir uygulama, hiçbir özel ders o oyunların yerini dolduramazdı.

Bugün ekranların esir aldığı çocuklar, oyun oynayarak öğrenmenin değerini neredeyse unuttu. Oysa oyun, hem bedeni hem zihni geliştirir; çocuklara gerçek hayata dair beceriler kazandırırdı.

EĞİTİMDE YENİDEN “İNSAN” ODAKLI DÖNEM MÜMKÜN MÜ?

Eğitimin amacının sadece sınav kazanmak değil, iyi insan yetiştirmek olduğu eski günler artık birer nostaljiye dönüştü. Ancak hâlâ geç değil. Öğrencilerin yarıştan uzak, özgürce düşünebildiği bir eğitim sistemi, hem çocukları hem toplumu yeniden nefes aldırabilir.

Muhabir: Resul Özdil