Sayın Cumhurbaşkanımız ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel seçimden sonra tüm baltalama girişimlerine rağmen ilk resmi görüşmelerini gerçekleştirdiler.

Özgür Özel ilk geldiği günden beri CHP'de ılımlı bir figür sergiliyor. Milletvekili olduğu dönemlere kıyasla Özel, çok daha gergin ve sivri dilini daha yumuşatmış peki gerçek bi değişim mi yoksa belli kitlelere  sempatik gözükme çabasımı bunu ilerleyen günlerde  göreceğiz . 

CHP'nin Eski genel başkanları ve bazı daha koyu sol kesim Özgür Özeli manipüle etme çabasına şimdiden başladılar.
Öyle ki Sarayla müzakere edilmez ancak mücadele edilir söylemleriyle daha şimdiden İktidar-muhalefet halk için ortak bir şekilde ülkemizi gelişmiş ülkeler statüsüne yükseltmek için mücadele etmesi gerekirken, 22 senedir olduğu gibi yeni gelen bir genel başkanını bile Erdoğana'a karşı mücadeleye çağırmaktan hiçbir utanç duymuyorlar.

CHP 22 Senedir halkın sorunlarına karşı muhalefet etmeyi bırakıp Erdoğan'ı nasıl yok ederiz felsefesinden vazgeçmedikçe Yerel seçim zaferinden fazlasını alamaz. 

Görüşmede bazı kesimler oturma düzeninden tutun başka birçok şeye eleştiri yöneltmeye başladılar. 
Ülke tam normale dönmüş siyasi tartışmalardan uzaklaşırken bu yapılan algıların tamamen huzur bozmaya niyetli insanlar tarafından yapıldığını parti liderleri başta olmak üzere halkımız iyi tahlil etmelidir. Özelinde eski genel başkanların yolundan gitmek gibi bir niyeti olduğunu sanmıyorum. 
Peki bu görüşmeden sonra ne olacak? 

Aslında her iki tarafında ılımlı ve sessiz duruşu artık siyasi tartışmalardan uzaklaşıp halkın sorunlarına merhem olmaya çalışmak istediklerinin göstergesi.  Muhalefet İktidarın iyi yaptıklarını eleştirmek yerine daha üstüne çıkarmak için muhalefet etmesi gerekiyor. Halk artık çok yoruldu. Ülkenin gerek bulunduğu coğrafi konumu gerekse batının ve destekledikleri örgütlerin Türkiye Cumhuriyeti devletini yıpratma girişimleri ancak ülkeyi yöneten birimlerin ortak hareket etmesiyle çözümlenecektir.  

Erdoğan Özel görüşmesi de batıya büyük bir mesaj niteliği taşımaktadır. Öncelik olarak anayasa meselesine odaklanmalı ve artık gündemden kalkmalıdır nedeni ise; 
Anayasa değişikliği artık zorunluluk haline gelmiştir.  Bütün partilerin desteğiyle halkı destekleyen bir Anayasa hazırlanmalıdır. 

1982 Anayasası gerek kanun boşluklarıyla gerekse çıktığı dönem bakımından günümüzde geçerliliğini yitirmiştir ve kullanılamaz hale gelmiştir. Hiçbir demokratik ülke darbe anayasasıyla yönetilemez. Anayasa bazı kesimlere değil ancak ve ancak halka hizmet etmesi gerekmektedir. Askeri usullerle çıkarılan bir anayasanın sivil halka hizmet etmesi düşünülemez bir gerçektir. Türkiye 1923 den beri gereksiz ve batının iç huzuru bozup diğer ülkelere getirdiği 'demokrasiyi 'ülkemize getirme amacından dolayı hiçbir zaman kendi asıl meselerine odaklanamamıştır. 2015 den sonra ise tamamıyla kendine odaklanmış 'Türkiye Yüzyılı 'başlığına tamamen geçiş yapmıştır . 

1961 ve 1982 anayasası darbe yapan ve halkla hiç alakası olmayan kişiler tarafından hazırlanıp halka dayatılmıştır. 
22 sene içerisinde anayasada değiştirilmesi için adımlar atıldı. Cumhurbaşkanını cumhurun seçmesi, görev süresinin 7 yıldan 5 yıla düşmesi, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gibi . Ama anayasanın temeli darbelere dayandığı için ufak değişiklikler yapılsa dahi onun hükmünden kurtulabilmiş değil. Türkiyenin mevcut sorunlarını ve demografik yapısını bilen yetişmiş hukukçular başta olmak üzere halkın kendilerine hizmet etmesi için seçtiği vekiller her kesimden insanı memnun edecek anayasa değişikliği yapılması için bir an  önce çalışmaya başlaması gerekmektedir.

Bu yüzden Erdoğan Özel görüşmesine baltalamak yerine destek verip halka hizmet eden Anayasayı ve halkın diğer sorunlarının çözümü için önlerindeki 5 seneyi iyi değerlendirmelidirler.
Halk her zaman Devletinin yanında oldu ve olmaya devam edecektir. Ama devlete ve tüm halkın seçtiği partilere düşen bir an önce Anayasa sorununu çözüp gündemden kaldırmaktır. 

Çünkü halkın önünde çok ağır bedeller ödediği ekonomi ve enflasyon sorunu vardır. Bunuda ancak birlik ve beraberlikle sırf farklı ideolojiler nedeniyle halkın yararına olacak şeylere bile hayır deyip mecliste geçirmeme gibi tavırlardan vazgeçerek olacağını bilmeleri gerekmektedir. 

Umarız Özgür Özel asıl mücadele etmesi gerekenin Erdoğan değil, senelerdir CHP'yi sömürüp etkisi altına alan marjinal örgütler ve hatalarını bile şakşaklayan malum kesimler olduğunu bilir. 

Erdoğanın yanlış adımlarında verdiği tepkiyi doğru adımlarında da arkasında olarak yeni bir Siyasi Oluşum Dönemine geçer. Ve bi an önca halkımızın temel sorunlarına çözüm üretilir.